26 Ocak 2013 Cumartesi

Oğuz Atay - Babam Mektup

Oğuz Atay – Babama Mektup

Sevgili babacığım,

Belki hatırlamazsın ama bugün sen öleli tam iki yıl oluyor. Ne yazık ki bu süre içinde ben daha iyi ve akıllı olamadım; bu fırsatı da kullanamadım. Oysa yıllar önce, bazı zamanlar, sen olmasaydın bir çok şey yapabileceğimi düşünürdüm. Şimdi artık suçun kendimde olduğunu görmek zorundayım.

Sana bazı şeyleri

25 Ocak 2013 Cuma

En Büyük Zenginliğimiz Sensin!

Tüm sitemlerime, hüzünlerime rağmen yine benim için doğru olanı yapan; nedenini ve onu sonradan anlayacağıma emin olan, biricik babam...
Seni anlamak, kendi düşüncelerimle çelişirken ne kadar zor olsa da eminim, hayatımda her şeyin güzel olmasını isteyen ve bunu isterken sonuna kadar çabalayan, içten olansın sen. Bir damla gözyaşım için dünyayı kaldırıp taşıyabileceğin gibi, sonradan çok gözyaşı dökeceğim her şeyi

24 Ocak 2013 Perşembe

Kahramanın Aşka Yolculuğu

Yazımın başlığını Kahramanın “Aşk”a yolculuğu koydum…
Çünkü tam da böyle bir şeydir Aşk. Kahramanca çıkılan bir yolculuktur yani.
O ana kadar sizin olan, hatta siz olan her şeyi, herkesi,  her inancı geride

23 Ocak 2013 Çarşamba

Oyunlar Daha Hafif. Rüzgarlara Dikkat

Bir beliriyor, bir kayboluyordu yüzler. Evet yine ortada boş havuz. Islak ve sarıydı yapraklar. Ne işim var burada diye düşündüm. 

Bir pankarta yazıldı adı, altına da anıyoruz,unutmuyoruz eklendi. Acı çekmeyi unutmuş kalplerimizin rahatladı vicdanları. Yüzlerce ölüyü andığımızı sandık, bez parçasına yayıldığında

22 Ocak 2013 Salı

Ah, bir böyle yaşayabilse insan, ama ne çıkar..



Nice yeni manzaralar gördüm o günden bu yana: gökle yerin, insanla tohumun dayanılmaz bir nem içinde birbirine karıştığı yeşil ovalar; çınarlar ve çamlar; kırışık görünüşlü göller ve seslerini yitirdikleri için ölümsüz olan kuğular – gönüllü yoldaşımın, şu gezgin oyuncunun, Erinha’nın duvarlarını

17 Ocak 2013 Perşembe

Yanımda Olsan!





Minicik bir kasabada olsam..!
Yağmur yağsa, çatıda tık tık yağmurun sesini duysam..!
Pencereden baktığımda, gri bir denizde bana baksa;
Hüzünlü dalgaların sesine dalsam..!
İçeride soba yansa..!
Çaydanlık sobanın üstünde; camlar buğulanmış,
Çay kokusu bütün odayı kaplamış olsa..!
Bir elimde kağıt olsa, bir elimde kalem, yazsam;
İçimin tüm kirini akıtsam satırlara..!
Eski bir radyoda " Özdemir Erdoğan" çalsa..!
Ve, "İkinci Baharı" yaşasa gönlüm, o müthiş şarkılarla..!
Yürek rahat olsa, huzur olsa; aşk olsa,
Ve; varsa bir kadir kıymet bilen,
İşte "O" yanımda olsan...

11 Ocak 2013 Cuma

Vaktini İyi Değerlendiren Bakireler..

Henüz vaktin varken tomurcukları topla.
Zaman hala uçup gidiyor.
Ve bugün gülümseyen bu çiçek,
yarın ölüyor olabilir.

9 Ocak 2013 Çarşamba

Sen Ben Gibi, Ben de Sen Gibi..


Hiçbirimiz kötü değiliz... 
Hiçbirimiz masum da değiliz... 
Her birimiz ne isek, oyuz. 
Kusursuz da değiliz, hatalı kod da değiliz. 
Hangimiz doğru, hangimiz yanlış, hangimiz günahkar, hangimiz namusluyuz? 
Sen mi karar vereceksin? 
Ben mi bileceğim. 
Sen ‘ne’ isen ben de ‘o’yum. 
Koskocaman profesör, karısının yüzünü dayaktan tanınmaz hale getiriyor. 
Tinerci Adem, enkazdan çocuk kurtarıyor. 
Din adamı zimmetine para geçiriyor, hayat kadını böbreğini bağışlıyor. 
Neye göre iyi, neye göre kötü.. 
Hepimiz önce insanız. 
Kusursuz değilim. 
Olamam da. 
Herbirimizin eksikleri, artıları, güzellikleri, çirkinlikleri, iyiliği, kötülüğü var. 
Bazılarımızın derisi siyah, bazılarımızın beyaz. 
Bazılarımız camide, bazılarımız kilisede, bazılarımız Sinagog’da dua ediyoruz. 
Neye inanıyorsak oradayız, neyi seçiyorsak yaşıyoruz. 
Ne doğduğum yeri seçebildim, ne de ailemi... 
Sen gibi geldim ben de, ben gibi gideceksin sen de..." 

Aret Vartanyan

8 Ocak 2013 Salı

Doğa İçin Çal..!

1- Divane Aşık Gibi..


2- Uzun İnce Bir Yoldayım..


3- Gesi Bağları, Çemberimde Gül Oya, Çayelinden Öteye..


4- Selvi Boylum Al Yazmalım, Çiçek Abbas, Devlerin Aşkı..


5- Bitlis'te Beş Minare..


Çanakkale İçin Çal - Çanakkale Türküsü..