2 Mart 2013 Cumartesi

Özel Eğitimde Temel Kavramlar..

ÖZEL EĞİTİMDE TEMEL KAVRAMLAR

Özel eğitime gereksinimi olan çocukların tanımlanmasında zedelenme, yetersizlik,
engel, risk gibi kavramlar sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. Bu kavramlar
hakkında bilgi sahibi olmanın özel eğitime gereksinimi olan bireyleri anlamada
okuyuculara ve uygulamacılara yardımcı olacağı düşünülmektedir.

Zedelenme: Bireyin
psikolojik, fizyolojik, anatomik özelliklerinde geçici ya
da kalıcı türden bir kayıp, bir yapı ya da işleyiş bozukluğu olması durumudur
(Özsoy, Özyürek ve Eripek, 1989; WHO, 1993). Özyürek (2006), zedelenmeyi
“organların yapısındaki biyofiziksel ve kimyasal bozukluklar” olarak tanımlar. Bu
tanımlara göre, beyinde, gözde, kulakta çeşitli nedenlerden dolayı zedelenmeler
olabilir. Örneğin, kulağın biyofiziksel yapısının bozuk olması bir zedelenmedir.
Ancak, bireyde zedelenmenin olması her zaman yetersizlikle karşılaşmasına yol
açmayabilir.

Yetersizlik: Yetersizlik, bir şeyi yapmada yeterli olmama, belirli bir şekilde
davranmada sınırlı kapasite olarak tanımlanmaktadır (Eripek, 2005). Özyürek’e
(2006) göre ise, zedelenmelerin sonucu organın işlevini yerine getirememesi
durumudur. Zedelenmeden etkilenmiş olmasından dolayı bireyin bedensel ve
zihinsel davranışları sınırlanır. Kulağında zedelenme olan bireyin işitememesi o
bireyin yetersizliğidir.

Özür/Engel: Bireyin yetersizlik yüzünden yaş, cinsiyet, sosyal ve kültürel faktörlere
bağlı olarak oynaması gereken rolleri gereği gibi oynayamama durumda
kalmasına özür/engel denir (Cavkaytar ve Diken, 2005; Özsoy, Özyürek ve
Eripek, 1989). Özyürek (2006)’e göre. özür/engel, yetersizlikten dolayı toplumsal
ve duygusal davranışlarnda görülen sapmalardır (Pek çok yetersizlik çok küçük
çevresel düzenlemelerle ortadan kaldırılabildiği gibi, pek çoğu da çevrenin beklentileriyle
birlikte birey için altından kalkılması güç ağır bir yük de olabilmektedir. Eğer çevrenin beklentileri bireyin yapabildiklerinin üzerinde olursa birey bu
beklentileri karşılayamaz duruma düşebilecek, dolayısıyla özür/engel durumuyla
karşılaşabilecektir (Cavkaytar ve Diken, 2005). Özyürek (2006, s. 38) yetersizlik
ve özür kavramları arasındaki ilişkiyi örneklendirerek şöyle açıklar:

• Zedelenmeden etkilenmiş kişinin yetersizliği, yetersizlikle doğrudan ilgili özre yol
açabilir. Kolları yoktur ve organ, işlevini yerine getiremediğinden kişi sıradan
kapıları açamadığı için ortopedik özürlüdür.

• Yetersizlikten etkilenmiş kişinin özrü, yetersizlikle doğrudan ilgili olmayan diğer
davranışlarına da yayılmış olabilir. Örneğin, ortopedik yetersizliği olan kolları
olmayan çocuğun kapı kollarını tutmaması yetersizliğidir. Kapı kollarını açamaması
özrüdür. Ancak topu arkadaşlarına atmayı gerektiren oyun etkinliklerine
alınmayarak elleriyle kapı kollarını açamama özrü, ayakla topu diğerlerine atma
oyun etkinliklerine de taşınmıştır. Kolları olmayan çocuğun sadece hareket etme
davranışları etkilenmemiştir. Ama yetersizliğinden dolayı ellerini kullanmayı gerektirmeyen
oyun etkinliklerine katılımı sınırlandırıldığı gibi diğer yaşantılara da
katılımı sınırlandırdığı olur.

• Özür yetersizlikle ilgili davranışlarla sınırlı kalmayıp, diğer davranışlara da bulaşır,
bulaştırılır. Örneğin, bu kişinin kas iskelet sistemi zedelenmemiş olsaydı, ana
babası, diğer yetişkinler ve çocuklar ona farklı şekilde davranmayacak, o da
farklı olduğu duygusuna kapılmayacak ve kendisini diğer kişilerden daha az değerli
görmeyecekti. Yetersizlik hareketlerini sınırlandırmakla kalmamış, yetersizliğiyle
doğrudan ilgili olmayan etkinlikleri, yaşantıları ve kendine bakışını da sınırlandırmıştır.

• Özrü bir bakıma, kapılara kapı kolları koyarak, toplum yaratır. Kapı kolları olmadan
da açılabilen kapılar olduğunda yetersizliği olan kişi artık özürlü değildir.
Eripek (2007) durumu önleme açısından da değerlendirerek, yetersizliği
olan bireye gerekli bilgi ve beceriler kazandırıldığında, sosyal ve gerektiğinde
fiziksel çevrede bazı değişikliklere gidildiğinde yetersizliğin engel durumuna dönüşmesinin
önlenebileceğini vurgulamaktadır.

Risk Taşıma: Risk taşıma, halen bir yetersizliği belirlenemeyen ancak ileride
yetersizlik gösterme şansı ya da olasılığı normalde beklenenden daha fazla olan
çocukları ifade etmektedir (Eripek, 2005, s. 4). Risk taşıma kavramı, erken müdahale
programları, erken eğitim, erken çocukluk özel eğitimi gibi okulöncesi
özel eğitim uygulamalarında çoğunlukla kullanılan bir kavramdır. Riskli çocuk
terimi, özellikle okulöncesi dönem çocuklarına sunulacak özel eğitim hizmetlerinin
planlanmasında oldukça önem taşımaktadır. Bu kavramlardan sonra özel
eğitime gereksinimi olan çocuklar ve özel eğitim kavramlarının tanımlanması da
bize ışık tutacaktır.

(İ.H.Dikmen-Özel Eğitim, 2012, s.3)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder