Engelli çocukların eğitiminde önemli konulardan biri aile
katılımı konusudur. Ancak gerek uygulamada gerekse alanyazında aile katılımının
özellikle de baba katılımının istenen düzeyde ulaşmadığı bildirilmektedir. Bu
nedenle baba katılımı aile katılımı araştırmalarında güncel bir konudur.
Engelli çocukların eğitiminde aile katılımı ve
katılımı artırma yolları, araştırmacıların yıllardır ilgi gösterdikleri bir alandır. Aile katılımına ilişkin yapılan araştırmaların önemli bir bölümünde annelerin katılımı üzerine durulmuş, baba katılımı konusu sınırlı sayıdaki çalışmalarda incelenmiştir. Aile katılımı araştırmalarında aile işlevleri, aile bireylerinin görev ve sorumlulukları bağlamında annenin daha çok çocuk bakımı ve yetiştirilmesiyle ilgili görevlerde aktif rol oynadığı, babaların ise çoğunlukla aileye finansal destek sağlama gibi ev dışı etkinliklerde yer aldığı görülmüştür.
katılımı artırma yolları, araştırmacıların yıllardır ilgi gösterdikleri bir alandır. Aile katılımına ilişkin yapılan araştırmaların önemli bir bölümünde annelerin katılımı üzerine durulmuş, baba katılımı konusu sınırlı sayıdaki çalışmalarda incelenmiştir. Aile katılımı araştırmalarında aile işlevleri, aile bireylerinin görev ve sorumlulukları bağlamında annenin daha çok çocuk bakımı ve yetiştirilmesiyle ilgili görevlerde aktif rol oynadığı, babaların ise çoğunlukla aileye finansal destek sağlama gibi ev dışı etkinliklerde yer aldığı görülmüştür.
Baba katılımı ile ilgili yapılan araştırmalar, çoğunlukla
normal gelişim gösteren çocuk babaları temel alınarak gerçekleştirilmiştir.
Bunun yanı sıra, engelli çocuğun eğitimi, yetiştirilmesi, annenin maruz kaldığı
stresörlerin önüne geçilmesi ve evlilik doyumunun artırılmasına ilişkin, engelli çocuk ailelerinde anne, baba ve çocuk
arasındaki aile ilişkilerini değişik boyutlarıyla ele alan baba katılımı
çalışmalarına rastlanmaktadır. 1920’li ve 1930’lu yıllarda günlük ailevi
problemlerde babanın yeri hakkında birkaç makale yazılmışken (La Rossa &
Reitzes, 1993), gerçek anlamda babalara odaklanılan çalışmalara 1950’lerden
sonra başlanılmıştır (Craig & Glick, 1963; Diggs, 1950; Mischel, 1961;
Scarpitti, Dinitz, Murray, & Reckless, 1960; Tasch, 1952, Akt. Shields,
1998). Babaların engelli çocuklarıyla ilgili etkinliklere katılım durumları ya
da katılımın olası etkileri hakkında yapılan çalışmalardan ilk göze çarpanı
ise, 1965’te Tallman tarafından engelli çocuk babalarının katılımlarını
belirlemeyi amaçlayan çalışmadır. Tallman
(1965), araştırmasında bazı babaların engelli çocuklarıyla ilgili etkinliklere
çok katıldığını bulmuştur.
Bununla birlikte, engelli çocuk babalarının çocuklarıyla
ilgili etkinliklere katılımının düşük olduğunu destekleyen çalışmalara da
rastlanmaktadır (Andrew, 1968; Bristol, Gallegher, & Schopler, 1988; Holt,
1958, Akt.Riposo,1999). İlk dönem araştırmalarından biri de Smith (1986)
tarafından gerçekleştirilen, normal gelişim gösteren çocuklar ile engelli
çocukların babalarının katılımlarını karşılaştıran araştırmadır. Bu çalışmada engelli çocuk babalarının,
normal gelişim gösteren çocuk babalarına oranla %50 daha fazla katılım
sergiledikleri görülmüştür.
Araştırmacılar, yıllardır engelli çocukların aileleri
üzerinde çalışmalarına rağmen, bu çalışmalar genellikle anneler üzerine
yoğunlaşmaktadır. Son 20 yıl içinde ise, ailenin kritik aktörü olan anneye
odaklanılmasının ardından, aileye yönelik araştırma yapan uzmanlar, çocuklar ve
eşleriyle olan ilişkileri temelinde, babalar üzerinde yoğunlaşmaya
başlamışlardır (Lamb, 1997; Quinn, 1999; Tylicki, 2003). Her ne kadar konu hakkında ortak bir karara varılmamış olsa da,
çalışmaların öncelikli konusu, babaların çocuklarının hayatlarına katılımı ile
bunun pozitif ve uzun süreli olması için gerekli desteğin ve cesaretlendirmenin
nasıl sağlanacağı üzerinedir (Quinn, 1999).
Quinn’e (1999) göre baba katılımının açık ve kalıcı bir
tanımı yapılamamasına rağmen, Pleck (1997) tarafından yapılan tanım yaygın
olarak benimsenmektedir. Pleck (1997) baba katılımını, çocukla meşguliyet,
erişilebilirlik ve sorumluluk olmak üzere, katılımın 3 temel boyutuyla açıklama
yoluna gitmiştir. Bu kavramlarının
içeriklerine bakıldığında ise:
• Çocuk bakımında meşguliyet/ilgi; çocukla bire bir etkileşim
içerisinde zaman harcamayı kapsar. Burada babayla çocuk arasında doğrudan
etkileşim söz konusudur.
• Erişilebilirlik; çocukla çeşitli
aktiviteleri esnasında, örneğin çocuğu giydirme, besleme, temizleme ya da çocuk
oynarken orada oturup çocuğun yanında olma şeklinde, çocuk için zaman harcamayı
ve çocuğun yanında hazır bulunmayı içerir. Burada baba çocuk etkileşiminin
şekli ise dolaylıdır.
• Sorumluluk; tanımı tam olarak ortaya
konulamasa da baba katılımında diğer boyutları arasında en önemli yeri tutar.
Sorumluluk, çocuğun bakımı için düzenlemeler yapma, gerekli randevuları
ayarlama ve çocuk hasta olduğunda işten izin alma gibi şefkat ve duyarlıkla
ilgili etkinlikler şeklinde adlandırılabilir.
Lamb (1986) çocuk için zaman ayırmanın, katılım açısından,
çocukla bire bir etkileşime geçmekten daha önemli olduğunu işaret etmiştir.
Lamb ve Pleck (1997) ayrıca baba katılımının sağlanması için 4 temel faktörden
söz etmektedir. Bunlar, motivasyon/güdülenme; yetenek ve kendine güven; sosyal
destek ve kurumsal faktörler ya da uygulamalardır.
Motivasyon; babanın kendi baba katılımını, yaşını, çocukla olan sosyal
etkileşimini ve karakterini içeren kendi gelişimsel tarihi olarak tarif edilir.
Yetenek ve kendine güven; babaların, bir babanın çocukla ilgili kendi yeterlikleri hakkında
sahip oldukları sağlam inanç ve çocuğun gelişimi hakkındaki bilgilerinden
oluşur.
Sosyal destek; babaların evlilik ilişkilerinde başka bir ifadeyle iyi bir evlilik
ilişkisi içerisinde sergiledikleri yüksek seviyedeki baba katılımına karşılık
gelir.
Son olarak kurumsal faktörler ya da uygulamalardan
kastedilen ise; babaların
çalışma durumları, iş statüleri ve işle ilgili konulardır.
Bir çok araştırmacı bu kavramların içini doldurmada güçlük
çekmektedir. Bunun nedeni, baba çocuk etkileşiminde, babanın harcadığı zamanın
tek çocukla mı yoksa tüm çocuklarıyla mı olacağı konusundaki belirsizliktir.
Ayrıca babaların, baba katılımını sadece aileye finansal destek sağlamak
şeklinde algılamaları da bir başka sorundur (Quinn, 1999).
Hewlett’a (1992) göre katılım aktif ve pasif katılım olmak
üzere iki şekilde kendini göstermektedir. Aktif
katılım çocuğu tutmak ya da beslemek şeklindeyken; pasif katılım çocuğu okşama,
onunla uyuma ya da yanında bulunma gibi davranışları içerir. Baba
katılımında bir diğer etken ise tecrübe edilen babalık modelleridir.
Seyrek rastlanan bir durum olmasına karşın, babalar kendi
babalarını model olarak alabilmektedirler. Ancak, medya ve akranlar tarafından
sunulan olumlu baba imajı neticesinde babalar kendi babalarının düştüğü
hataları yapmaktan kaçınırlar (Quinn, 1999).
Çok sayıdaki çalışma çocuğun gelişiminde baba katılımının
önemine işaret etmektedir. Yapılan son araştırmalar, çocukların sosyal
yeterlikleri ve çocukların akademik başarıları ile baba katılımı arasındaki
olumlu ilişkiyi ortaya koyan kanıtlar sunmaktadır (Grolnick & Slowraczek, 1994; Hart, DeWolf,
Wozniak & Burts, 1992; Lewis, 1997; Nord, Birmhall & West,
1997).
Amato ve Paul (1999) yaptıkları çalışmada, baba katılımının
çocuğun akademik başarısını artırdığını ve çocukta istenmeyen davranışları
azalttığını ortaya koymuşlardır.
Dunn, Cheng, O’Conner & Bridges (2004) tarafından
yapılan bir başka çalışmaya göre de baba katılımının çocukta görülen uyum
problemlerini azalttığı gözlenmiştir.
Flouri ve Buchanan’nın (2003) yapmış olduğu “Ulusal Çocuk
Gelişimi” çalışmasının bulgularına göre ise baba katılımı psikolojik
uyumsuzluklara karşı önleyici faktörlerin başında gelmektedir. Ayrıca bu
çalışmaya göre baba katılımının annelerin yaşadığı stresi önleyici nitelikte
olduğu tespit edilmiştir.
Araştırmacılar genel olarak babaların erkek çocuklarının
eğitimine, kız çocuklarına göre daha yoğun katıldıkları hipotezini
desteklemektedirler (Pleck, 1997). Cinsiyet farklılığına dayalı olarak
babaların erkek çocuklarıyla kızlara göre oyun aktivitelerine daha fazla
katılımları, çocuk bakımında aynı oranda gözlenmemektedir (Levy-Shiff &
Israelashvilli, 1988). Çocukların sosyal davranışları ile baba katılımı
arasında ilişki vardır. Babaların çocuklarının problem davranışlarını algıları
ya da öğretmenlerin algıları baba katılımını etkilemektedir (Fagan, 1999).
Okulun mevcut politikaları ve öğretmen tutumları da baba katılımını
etkilemektedir (Epstein, 1990).
Araştırmacılar, baba katılımının çocuğun eğitimi ve
yetiştirilmesi ile ilgili olumlu etkileri yanında, anne üzerindeki olumlu
etkilerine de değinmişlerdir. Engelli çocuğa sahip annelerin eş (baba)
desteğinden olumlu yönde etkilendikleri ortaya konulmuştur (Nouh, Dumas, Wolf
ve Fisman, 1989; Simmerman, Blacher & Baker, 2001). Ericson ve Upshur’a
(1989) göre babalar eşlerine anlamlı destek sağladıklarında ve mevcut işlere
baba katıldığında, annelerin çocuk bakımının yüküne yönelik algılarının daha da
hafiflediğini bulmuşlardır.
Ayrıca, baba katılımı, gerek anne gerekse baba açısından
aile bağlarını ve evlilik düzenini artırıcı etkiye sahip olması yanında evlilik
doyumunu artırmasıyla, engelli çocuğun kaynaklık ettiği stresörleri önleyici
niteliktedir (Trute, 1990; Willoughby & Glidden, 1995). Araştırmalar,
babaların çocuklarının eğitimlerine katılmaları ile annenin sürece dahil olması
arasında olumlu bir ilişkinin varlığını da göstermektedir (Nord, Brimhall &
West, 1997).
Babanın çalışma durumu ise baba katılımında belirgin bir
etkiye sahiptir. İşi itibariyle boş zamanı daha fazla olan babaların ev işleri
ve çocuk bakımına daha fazla katılmaları olasıdır (Becker, 1981, Akt. NCOFF,
1999). Bu durumda çalışmayan, işsiz
babaların çocuklarıyla daha fazla zaman geçirmeleri beklenebilir (Radin
& Harold-Goldsmith, 1989).
Çocukların okullarında yürütülen aile eğitimi programlarına
devam etmenin baba katılımını artırdığını ortaya koymaktadır (Stevenson &
Baker, 1987). Babaların kendi becerileri de, çocuklarının eğitim ve bakımına
katılımlarını etkilemektedir. Örneğin,
çocuk bakımı hakkında bilgiye sahip babaların kendi güven ve motivasyonlarının
daha yüksek olduğu kaydedilmiştir (Fagan & Iglesias, 1999).
Alanyazında gerek normal gelişim gösteren gerekse engelli
çocuklarla ilgili etkinliklerde baba katılımına ilişkin yapılan çalışmalarda
yaygın olarak Çocuk Bakımında Baba Katılımı Anketi (PICCI)’nin kullanıldığı
görülmektedir.
Bu anketin kullanıldığı bazı araştırmaların
bulgularına bakıldığında;
Sagi (1982) tarafından 150 İsrailli anne babayla
gerçekleştirilen çalışmaya göre, ailelerden 115’i çocuğun bakımından öncelikli
sorumlu olan kişinin annesi olduğunu ifade etmişlerdir ve bu çalışmada çalışan
annelerinin eşlerinin (babaların) katılımı oldukça yüksek (%91) çıkmıştır.
Bir başka çalışmada, Roopnarine (1999) tarafından 92’si
çalışan anne babalardan (50’si geniş,
42’si çekirdek aile), 103’ü ise tek gelirli ailelerden (51’çekirdek, 52’si geniş aile)
oluşan toplam 195 (78 anket geri
dönmüştür) Hint ailesiyle yapılmıştır. Anne ve babalardan anketi
bağımsız olarak doldurmaları istenmiş ve posta yoluyla gönderilen anketlerden
yaklaşık %40’ı doldurulmuş şekilde geri dönmüştür. Anketi dolduran 78 ailede,
babalara ve annelere göre, çocuğun bakımından öncelikli sorumluluğa sahip
kişinin anne olduğu; tek gelirli ve çift gelirli çekirdek ailelerde baba
katılımının, geniş ailelere oranla daha yüksek olduğu sonucu çıkmıştır.
Dolayısıyla anne ya da babanın çalışma durumundan ziyade aile tipinin baba
katılımını etkileyen bir değişken olduğu sonucuna varılmıştır.
Baba katılımında, çocuğun cinsiyetine göre ise önemli bir
farklılık saptanmamıştır. Erkut (2003), 18 ile 26 yaşları arasında, 275 Porto
Rikolu anne ve babadan oluşan, düşük gelirli bir araştırma grubu ile çalışma
gerçekleştirilmiştir ve görüşmelerde babaların katılımlarının yüksek olduğu
belirlenmiştir.
Shields (1998) tarafından, daha önce hiç boşanmamış, evli
Afrika kökenli ve Amerika’da yaşayan 50 baba ile cinsiyet rolleri; çocuk
yetiştirmede harcadıkları zaman; baba çocuk ilişkisi ve beklentiler; baba
katılımı üzerine gerçekleştirilen anket çalışmasında, baba katılımına ilişkin
değerlendirmeler PICCI’ye göre yapılmıştır. Çalışmada, babaların çocuğun
disipline edilmesi ile çocukla gerçekleştirilen oyun etkinliklerinde
katılımlarının yüksek olduğu gözlenmiştir. Değerlendirmenin
genelinde ise Afro-Amerikalı (Afrika kökenli Amerikalı) babaların genel katılım
durumları, yüzdelik değerlendirmeye göre %45,3 çıkmıştır. Afro-Amerikan babaların çocuklarıyla
ilgili etkinliklere katılım durumlarında cinsiyet faktörüne ilişkin bir fark
saptanmamıştır.
Jacobs ve Keeley (2006), N. Radin (1982) tarafından
geliştirilen ve Nangle (2003) tarafından uyaralanan PICCI’yi kullanarak 113’ü evli, 6’sı birlikte yaşayan toplam
119 çalışan anne ve babaya
uygulamışlardır. 62’si kız, 52’si
erkek çocuklardan oluşan 119 ebeveynden, babaların katılım durumlarını
ölçmeyi hedefleyen anketi birbirlerinden bağımsız doldurmaları istenmiştir.
Çalışmada, babaların kendilerine ilişkin yaptıkları değerlendirmede, babalar
eşlerinin çalışması nedeniyle, çocuk bakımı ilgili sorumluluklara yüksek oranda
katıldıklarını ifade etmişlerdir. Annelere göre ise, babaların çocuk bakım
sorumluluklarına katılımları düşük çıkmıştır.
Williams (1995), N.
Radin (1982) tarafından geliştirilen PICCI’yi uyarlayarak, 17 Ojibwa’lı (Amerikan Yerlisi) çocuk
ailesinde yaptığı değerlendirmede de, baba katılımının yüksek olduğu
durumlarda, erkek çocukların akademik ve sosyal başarısının arttığı
gözlemiştir.
Ricci ve Hodapp (2003) tarafından, 30 Down sendromlu ve 20
gelişimsel yetersizliği olan çocukların anne ve babalarıyla, çocukların kişilik
özellikleri, uygunsuz davranışları, ailelerin kendi stresleri ve babaların
katılım seviyeleri üzerine yapılan değerlendirmede, baba katılımının özür
durumuna göre farklılaşıp farklılaşmadığına bakılmıştır. Sonuçta, gerek
babaların gerekse annelerin baba katılımına ilişkin yaptıkları değerlendirmede,
Down sendromlu ve gelişimsel yetersizliği olan çocukların yer aldığı her iki
grupta da baba katılım oranları benzer çıkmıştır ve özür durumunun zihin
engelli çocuk babalarının çocuk bakımıyla ilgili katılımlarını etkileyen bir
değişken olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Young, Roopnarine ve Jaipal (1994) normal gelişim gösteren
23 çocuk ailesi ile gelişimsel yetersizliği olan 24 çocuk ailesi arasındaki
baba katılımı farklarını ölçmeyi hedefleyen bir çalışma gerçekleştirmişlerdir.
Bu çalışmada PICCI faktörlerine göre iki grup arasında baba katılımı açısından
önemli bir fark saptanmamıştır.
Young ve diğerleri (1994) tarafından gerçekleştirilen bu
çalışmanın bulguları ile Mitchel (1979) ve Shannan (1978)’ın yaptığı
araştırmaların bulguları arasında paralellik varken, Konstantareas ve Homatidis
(1992) tarafından yapılan çalışmada, çocuğun özürlü olmasının baba katılımını etkilediği
ortaya konulmuştur. Öncelikli bakım sorumluluğu konusunda ise babalara göre
gelişimsel yetersizliği olan çocuk babalarının öncelikli bakım sağlama oranı
%36; normal gelişim gösteren çocuk babalarının ise %35 oranında olduğu tespit
edilmiştir. Annelerin babalara ilişkin yaptığı değerlendirmede ise sonuçlar
yaklaşık bir seviyede çıkmıştır. Gelişimsel yetersizliği olan çocuk anneleri,
eşlerinin (babaların) öncelikli bakım sağlama oranlarının %30; normal gelişim
gösteren çocuğa sahip anneler ise %38 olduğunu ifade etmişlerdir.
Rich (2002) tarafından, 30 Afro-Amerikalı babayla
gerçekleştirdiği bir başka çalışmada ise, Afro-Amerikalı babaların çocuklarının
erken çocukluk eğitimlerine (Head
Start: Düşük gelirli aillerden gelen risk altındaki çocuklara yönelik anaokulu
programı) katılımlarının şekli tanımlanmıştır ve Afro-Amerikan
babaların birlikte vakit geçirme, çocuk bakımı sorumluluğu ve karar alma
alanlarında, çocuklarının hayatlarına belli seviyelerde katıldığı
belirlenmiştir. Buna ek olarak babalara yönelik faaliyet gösteren destek ve
eğitim programlarına (Erkek Destek Grupları – Baba Eğitimi Grupları) devam eden
babaların etmeyenlere göre baba katılımlarının daha yüksek olduğunu
gözlemlenmiştir.
Baba Destek Eğitimi Kurs Programı
3-6
Yaş Baba Destek Eğitimi Kurs Programı Bölümünde:
v Çocuğun
Eğitiminde Babanın Rolü,
v Dinleme ve
Anlatma,
v Aile tutumları I
ve II ( Demokratik İlişki ve Empati ),
v Olumlu Davranış
Geliştirme,
v Sosyal-Duygusal
ve Zihinsel Gelişim,
v Okul Öncesi
Eğitim Kurumu ile İlişkiler ve İlkokula Hazırlık,
v Bedensel ve
Cinsel Gelişim,
v Çocukla Zaman
Geçirmek ve Oyun,
v Yaşam Zorlukları
ve Baba,
v Çocuğun
Sorumluluk Kazanması,
v Sağlıklı Cinsel
Yaşam,
v Anne Toplantısı
I ve II
7-11
Yaş Baba Destek Eğitimi Kurs Programı Bölümünde:
v Çocuğun
Eğitiminde Babanın Rolü,
v Dinleme ve
Anlatma,
v Aile Tutumları I
ve II: Demokratik İlişki, Empati,
v Olumlu Davranış
Geliştirme,
v Sosyal Duygusal
Gelişim,
v Zihinsel
Gelişim,
v Okul Arkadaşlar
ve Baba,
v Bedensel ve
Cinsel Gelişim,
v Çocukla Zaman
Geçirmek ve Oyun,
v Yaşam Zorlukları
ve Baba,
v Çocuğun
Sorumluluk Kazanması,
v Sağlıklı Cinsel
Yaşam,
v Anne Oturumu I
Engelli çocukların eğitiminde aile katılımı, özelde baba
katılımı, gerek çocuğa okulda verilen eğitimin amacına ulaşması gerekse çocuğun
aile ortamında sağlıklı gelişimini sürdürmesi açısından son derece önemlidir.
Aile katılımı dendiğinde çoğunlukla aile bireylerinin, bir bütün olarak,
çocuğun gelişimi ve eğitim sürecine katılımları kastedilmesine rağmen,
araştırmacılar çalışmalarını özellikle anneler üzerine yoğunlaştırmışlardır
(Hossain, 1992; McBride & Darragh, 1995).
1970’li yılların sonuna doğru araştırmalarda baba çocuk
etkileşimine doğru bir kayma olduğu görülmektedir (Day & Lamb, 2004).
Çocuğun bakımı ve yetiştirilmesinde babanın rolüne ilişkin çalışmalarda ise son
yıllarda bir artış gözlenmektedir (Bailey,
Blasco, & Simeonson, 1992; Bailey, 1994; Baruch & Barnett,
1987; De Luccie & Davis, 1991; Deutsch, Lussier & Servis, 1993;
Hewlett, 1992; Hornby, 1992; Lamb, 1997; Levant, Slattrey, & Loiselle,
1987; McBride & Darragh, 1995; Pleck, 1997; Ouinn, 1999; Russell &
Radovic, 1992; Shields, 1998; Tiedje & Darling-Fisher, 1993).
Babalara yönelik gerçekleştirilen araştırmalar, temel olarak
dört alana odaklanmaktadır. Bunlar; çocuk bakımı ve yetiştirilmesinde baba
katılımı; baba çocuk etkileşiminin doğası; babalık rollerinin tarihsel
değişimi; çocuğun gelişimi ve ailenin işlevlerinde babanın etkilerini içerir
(Shields, 1998).
Türkiye’de ise ailelere yönelik yapılan çalışmalar, ailelere
çeşitli becerilerin kazandırılması için hazırlanan aile eğitim programlarının
etkililiği (Akkök, 1984; Birkan,
2001; Cavkaytar, 1999; Özen, 1999; Özcan, 2004; Sucuoğlu, Kanık ve Küçüker, 1994;
Vuran, 2000); zihin engelli çocuk ailelerinin özellikleri (Aksaz, 1990; Arslan, 2002; Bakkaloğlu
ve Sucuoğlu, 2000; Cavkaytar ve diğerleri, 2004; Erdemir, 1992; Ergenekon,
1996; Eroğlu, 1998; Gündoğdu, 1995; Karyelioğlu, 2002; Silivri, 1981);
aile eğitimi ve aile rehberliği (Akkök,
1982; Çelebi, 2003; Özgür, 1993; Sucuoğlu, Kanık ve Küçüker, 1993; Şahin,
1994); aile katılımı (Cavkaytar,
1999; Çelik, 2003; Sucuoğlu, Kanık ve Küçüker, 1994; Temel, 1994);
ailelerde kaygı, endişe ve stresin düzeyleri (Akkök, 1989; Akkök, Aşkar ve Karancı, 1992; Böcü, 1992; Kozalıoğlu
ve Ekberzade, 1994; Ulaşanel, 1994); aile gereksinimleri (Evcimen, 1996; Mert, 1997; Sucuoğlu,
1995); aile tutumları (Beşikçi
ve Özkardeş, 2002; Dikici, 1990; Dindar, 1995; Küçükturan, 1982; Özçelik, 1999)
konuları üzerinedir.
Türkiye’de engelli çocuklarının yetiştirilmesine yönelik
etkinliklerde baba katılımını başlı başına bir inceleme konusu yapan
çalışmalara rastlanılmamaktadır. Ayrıca babaların zihin engelli çocuklarının
yetiştirilmesine yönelik etkinliklere katılımlarının, annelere ve babalara göre
değerlendirildiği herhangi bir araştırmayla da karşılaşılmamıştır.
Anadolu
Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Özel Eğitim Anabilim Dalı, Ağustos 2006 yılında Yard.
Doç. Dr. Atilla CAVKAYTAR danışmanlığında Bekir Fatih MERAL’ın hazırladığı
Babaların Zihin Engelli Çocuklarının Yetiştirilmesine Yönelik Katılım
Durumlarının Belirlenmesi başlıklı Yüksek Lisans Tezi araştırması
bulabildiğimiz tek kaynaktı.
Bu araştırmanın genel amacı babaların zihin engelli
çocuklarının yetiştirilmesine yönelik etkinliklere katılım durumlarının
belirlenmesi ve ailelerin, anne babaların ve zihin engelli çocukların bazı
demografik özellikleri ile babaların genel katılım durumları arasında ilişki
olup olmadığının ortaya konulmasıdır. Bu amaçlara ulaşmak için aşağıdaki
sorulara yanıt aranmıştır:
1. Babaların zihin engelli çocuklarının
yetiştirilmesine yönelik etkinliklere genel katılım durumları nedir?
2. Babaların, zihin engelli çocuklarının
yetiştirilmesine yönelik etkinliklere katılım durumları, katılım alt alanlarına
(katılımın değerlendirilmesi; çocuk bakımı ve sosyalleştirme sorumluluğu; çocuk
yetiştirme kararlarında etki ve çocuk yetiştirme görevleri; erişilebilirlik)
göre farklılaşmakta mıdır?
3. Babaların zihin engelli çocuklarının
yetiştirilmesine yönelik etkinliklere katılım durumları ile ailelerin,
babaların, annelerin ve çocukların bazı demografik özellikleri arasında ilişki
var mıdır?
1. Çocuk Bakımında Baba Katılımı Anketi’nin ilk
bölümü olan Katılımın Değerlendirilmesi alanında, çocuk bakım ve
yetiştirilmesiyle ilgili görevlere babaların katılım durumları tek bir soru ile
incelenmiştir. Buna göre babaların, kendilerine ilişkin yaptıkları
değerlendirmeye göre, genel katılım durumlarını belirlemeye yönelik yapılan
değerlendirmede babalar, zihin engelli çocuklarının yetiştirilmesine yönelik
etkinliklere %60 oranında katıldıklarını belirtmektedirler. Annelerin babalara
ilişkin yapmış olduğu değerlendirmeye göre, babaların zihin engelli
çocuklarının yetiştirilmesine yönelik etkinliklere %57 oranında katıldıklarını
belirtmektedirler.
2. Araştırma amaçlarının ikinci sorusuna göre,
babaların Çocuk Bakımında Baba Katılımı Anketi’nde yer alan, Katılımın
Değerlendirilmesi; Çocuk Bakımı Sorumluluğu; Çocuğa Öncelikli Bakım Sağlama
Sorumluluğu; Çocuğu Sosyalleştirme Sorumluluğu; Çocuğu Yetiştirme Kararlarında
Etki; Çocuk Yetiştirme Görevleri ve Erişilebilirlik alt alanlarındaki katılım
durumları incelenmiştir.
2.a. Çocuk Bakımında Baba Katılımı Anketi’nin ilk
bölümü olan Katılımın Değerlendirilmesi alanında, çocuk bakım ve
yetiştirilmesiyle ilgili görevlere babaların katılım durumları tek bir soru ile
incelenmiştir. Buna göre babalar, Katılımın Değerlendirilmesi alt alanında
çocuklarının yetiştirilmesi ve bakımıyla ilgili düzenlemelere katıldıklarını
belirtmektedirler. Anneler, Katılımın Değerlendirilmesi alt alanında babaların
çocuklarının yetiştirilmesi ve bakımıyla ilgili düzenlemelere katıldıklarını
belirtmektedirler.
2.b. Çocuk Bakımında Baba Katılımı Anketi’nin Çocuk
Bakımı ve Sosyalleştirme Sorumluluğu Bölümü iki yüzdelik değerlendirmenin ve
iki alt alanın yer aldığı 4 kısımdan oluşmaktadır. Bunlar: (1) Öncelikli Bakım
Sağlama Sorumluluğu Yüzdelik Dağılımı; (2) Çocuk Bakımı Sorumluluğu Alt Alanı;
(3) Çocuğu Sosyalleştirme Sorumluluğu Alt Alanı; (4) Çocuk Bakımı ve Çocuğu
Sosyalleştirme Görevleri Yüzdelik Dağılımı şeklindedir.
2.b.1. Çocuğun bakımında öncelikli bakım sağlamak
zorunda olan kişinin çocuğun babası mı, çocuğun annesi mi ya da evdeki bir
diğer kişi mi olduğunu belirlemek için, anne babaların yaptığı yüzdelik
değerlendirmelere yer verilmektedir. Öncelikli Bakım Sağlama Sorumluluğu
sorusuna babalar ve anneler,
verdikleri yanıtlar itibariyle, çocuğun bakımında öncelikli bakım
sağlamak zorunda olan kişinin çocuğun annesi olduğu yönünde ortak bir görüşe
sahiptirler.
2.b.2. Çocuk Bakımı Sorumluluğu alt alanında 4 soru
vardır ve babaların kendilerine ilişkin yaptığı değerlendirme ile annelerin
babalara ilişkin yaptığı değerlendirme sonuçlarına göre babaların çocuk bakım
sorumluluklarını yerine getirme sıklıkları incelenmiştir. Buna göre babalar
çocuklarının bakımıyla ilgili sorumlulukları seyrek olarak yerine
getirdiklerini belirtmektedirler. Anneler, babaların çocuklarının bakımıyla
ilgili sorumlulukları seyrek olarak yerine getirdiklerini belirtmektedirler.
2.b.3. Çocuğu Sosyalleştirme Sorumluluğu alt alanında
6 soru vardır ve babaların kendilerine ilişkin yaptığı değerlendirme ile
annelerin babalara ilişkin yaptığı değerlendirme sonuçlarına göre, babaların
çocuğu sosyalleştirme sorumluluklarını yerine getirme sıklıkları incelenmiştir.
Buna göre babaların Çocuğu Sosyalleştirme Sorumluluğu Alt Alanındaki Katılım
Durumları sorusuna babalar, çocuğun sosyalleştirilmesiyle ilgili sorumlulukları
bazen yerine getirdiklerini belirtmektedirler. Anneler, yapmış oldukları
değerlendirmeye göre, zihin engelli çocuk babalarının çocuğun
sosyalleştirilmesiyle ilgili sorumlulukları bazen yerine getirdiklerini
belirtmektedirler.
2.b.4. Çocuk Bakımı ve Sosyalleştirme Sorumluluğuna
Ait Görevlerin Yüzdelik Dağılımı kısımda, babaların yaptıkları değerlendirmeye
göre, Çocuk Bakımı ve Sosyalleştirme Sorumluluğu kapsamında yer alan
görevlerin, babalar, anneler ve çocuğun yetiştirilmesi ile ilgilenen evdeki bir
başka şahıs tarafından yerine getirilme yüzdelerine ilişkin veriler
incelenmiştir. Buna göre babaların ve annelerin babalara ilişkin değerlendirme
sonuçlarına göre, babaların çocuk bakımı ve sosyalleştirme sorumluluğuna ait
görevleri annelere kıyasla yüzdelik olarak daha az yerine getirdikleri
söylenebilir. Bu görevlerin birinci sırada annelerin, ikinci sırada babaların,
en az ise geniş ailelerde anne babalar haricinde, evde çocuğun bakımıyla
ilgilenen diğer bir kişi tarafından yerine getirildiği görülmektedir.
2.c. Çocuk Yetiştirme Kararlarında Etki alt alanı ile
7 sorudan oluşan Çocuk Yetiştirme Görevlerini Yapma Sıklığı alt alanından
oluşmaktadır.
2.c.1. Çocuk Yetiştirme Kararlarında Etki alt
alanında 2 soru vardır ve babaların kendilerine ilişkin yaptığı değerlendirme
ile annelerin babalara ilişkin yaptığı değerlendirme sonuçlarına göre, çocuğun
disipline edilmesi ve yeni şeyler denemek için yeterince olgunlaşması
durumlarında alınacak kararlarda, ebeveynlerin hangisinin ağırlıklı olduğu
incelenmiştir. Buna göre babalar,
çocuklarının yetiştirilmesiyle ilgili kararları annelerle eşit olarak, birlikte
aldıklarını belirtmektedirler. Anneler, babaların çocuklarının
yetiştirilmesiyle ilgili kararları annelerle eşit aldıklarını
belirtmektedirler.
2.c.2. Çocuk Yetiştirme Görevleri alt alanında 7 soru
vardır ve babaların kendilerine ilişkin yaptığı değerlendirme ile annelerin
babalara ilişkin yaptığı değerlendirme sonuçlarına göre, ilgili görevlerin
babalar tarafından yerine getirme sıklıkları incelenmiştir. Buna göre babalar,
çocuklarının yetiştirilmeleriyle ilgili görevleri bazen yerine getirdiklerini
belirtmektedirler. Anneler, babaların
çocuklarının yetiştirilmeleriyle ilgili görevleri bazen yerine getirdiklerini
belirtmektedirler.
2.d. Erişilebilirlik alt alanında 9 soru vardır ve
babaların kendilerine ilişkin yaptığı değerlendirme ile annelerin babalara
ilişkin yaptığı değerlendirme sonuçlarına göre, babaların çocuklarıyla
etkileşimi dahilinde hazır bulunuşlukları incelenmiştir. Buna göre babalar,
erişilebilirlik alanındaki görevleri bazen yerine getirdiklerini ve
erişilebilirlik kat sayılarının orta düzeyde olduğunu belirtmektedirler.
Anneler, babaların erişilebilirlik alanındaki görevleri bazen yerine
getirdiklerini ve erişilebilirlik kat sayılarının orta düzeyde olduğunu
belirtmektedirler.
3. Çeşitli Demografik Değişkenler ile Babaların Zihin
Engelli Çocuklarının Yetiştirilmesine Yönelik Etkinliklere Katılım Durumları
Arasındaki İlişki. Bu bölümde, ailenin
ekonomik düzeyi (aylık hane geliri), babanın haftalık çalışma saatleri toplamı,
zihin engeli çocuğun cinsiyeti ile babaların zihin engelli çocuklarının yetiştirilmesine
yönelik etkinliklere katılım durumları arasında ilişki olup olmadığı sorusuna
yanıt aranmaktadır. Bu soruyu yanıtlamak için babaların kendilerine ilişkin
yaptığı değerlendirme ile annelerin babalara ilişkin yaptığı değerlendirmenin
sonuçlarına bakılmıştır.
3.a. Ailenin Ekonomik Düzeyi (Aylık Hane Geliri) ile
Babaların Zihin Engelli Çocuklarıyla İlgili Etkinliklere Katılım Durumları
Arasındaki İlişki. Babaların kendilerine ilişkin yaptıkları değerlendirmeye
göre uygulanan Pearson r bağıntı testi sonucunda, ailenin ekonomik düzeyi
(aylık hane geliri) ile babaların zihin engelli çocuklarının yetiştirilmesine
yönelik etkinliklere katılım durumları arasında anlamlı bir ilişki
bulunamamıştır. Annelerin babalara ilişkin yaptıkları değerlendirmeye göre uygulanan
Pearson r bağıntı testi sonucunda, ailenin ekonomik düzeyi (aylık hane geliri)
ile babaların zihin engelli çocuklarının yetiştirilmesine yönelik etkinliklere
katılım durumları arasında anlamlı bir ilişki bulunamamıştır.
3.b. Babanın Haftalık Çalışma Saatleri Toplamı ile
Zihin Engelli Çocuklarıyla İlgili Etkinliklere Katılım Durumları Arasındaki
İlişki. Babaların kendilerine ilişkin
yaptıkları değerlendirmeye göre uygulanan Pearson r bağıntı testi sonucunda, babanın
haftalık çalışma saatleri toplamı ile babaların zihin engelli çocuklarının yetiştirilmesine yönelik
etkinliklere katılım durumları arasında anlamlı bir ilişki bulunamamıştır.
Annelerin babalara ilişkin yaptıkları değerlendirmeye göre uygulanan Pearson r
bağıntı testi sonucunda, babanın haftalık çalışma saatleri toplamı ile
babaların zihin engelli çocuklarının yetiştirilmesine yönelik etkinliklere
katılım durumları arasında anlamlı bir ilişki bulunmamıştır.
3.c. Zihin Engelli Çocukların Cinsiyetlerine Göre
Babaların Çocuklarıyla İlgili Etkinliklere Katılım Durumları. Babaların kendilerine ilişkin yaptıkları
değerlendirmede, zihin engelli çocukların cinsiyetine göre babaların çocukları
yetiştirilmesine yönelik etkinliklere katılım durumlarının farklılaşıp
farklılaşmadığını belirlemek amacıyla uygulanan bağımsız gruplar t testine göre
iki grup ortalamaları arasında, anlamlı bir fark bulunmadığı saptanmıştır. Bu
durumda, zihin engelli çocukların erkek ya da kız olmasına göre babaların
çocuklarının yetiştirilmesine yönelik etkinliklere katılım durumlarının
farklılaşmadığı söylenebilir. Dolayısıyla bu çalışmada, cinsiyet faktörü,
annelerin değerlendirmesine göre, babalarının zihin engelli çocuklarının
yetiştirilmesine yönelik etkinliklere katılım durumlarını farlılaştıran bir
değişken değildir.
Bu araştırmada elde edilen bulgulara göre, babaların zihin
engelli çocuklarının yetiştirilmesine yönelik etkinliklere genel katılım
durumları, babaların kendilerini değerlendirmelerine göre %60; annelerin
babaları değerlendirmelerine göre ise %57’dir. Bu bulgulardan hareketle
babaların engelli çocuklarıyla ilgili etkinliklere genel katılım durumlarının
ortalamanın üzerinde olduğu söylenebilir.
Araştırmanın bu bulgusuna paralel olarak, Erkut, (2003);
Jacobs ve Keeley, (2006); Sagi, (1982); Shields, (1998); Rich, (2002);
Roopnarine, (1999) tarafından yapılan çalışmalarda, babaların zihin engelli
çocuklarının yetiştirilmesine yönelik etkinliklere genel katılım durumlarının
ortalamanın üzerinde olduğu belirlenmiştir.
Babaların, alt alanlardaki etkinliklere katılım durumları
incelendiğinde katılımın bazı alt alanlara göre farklılaştığı görülmektedir.
Hem babaların, hem de annelerin, baba katılımına ilişkin yaptıkları
değerlendirmelere göre, babalar “Katılımın Değerlendirilmesi” alt alanında
çocuklarının yetiştirilmesi ve bakımıyla ilgili düzenlemelere katılmaktadırlar.
Babalar, “Çocuk Bakımı” alt alanında çocuklarının bakımıyla ilgili
sorumluluklara seyrek olarak katılmakta, “Çocuğun Sosyalleştirilmesi” alt
alanında çocuklarının sosyalleştirilmesiyle ilgili sorumluluklara ise bazen
katılmaktadırlar.
Babalar, “Çocuk Yetiştirme Kararlarında Etki” alt alanında
çocuğun yetiştirilmesiyle ilgili kararlara annelerle eşit oranda katılmakta,
“Çocuk Yetiştirme Görevlerini Yapma Sıklığı” alt alanında çocuklarının
yetiştirilmesiyle ilgili görevlere ise bazen katılmaktadırlar. Babaların
“Erişilebilirlik” alt alanında zihin engelli çocuklarına erişilebilirlikleri
ise orta düzeydir. Görüldüğü gibi babalar zihin engelli çocuklarının
yetiştirilmesine yönelik etkinliklerde, “Çocuk Bakımı” alt alanında düşük,
diğer alt alanlarda ise orta düzeyde bir katılım sergilemektedirler. Baba
katılımının “Çocuk Bakımı” alt alanında yer alan görevlerde düşük olması, bu
alt alandaki görevlerin babanın çocukla doğrudan etkileşim içerisinde olmasını gerektiren
görevler olmasından kaynaklanabilir. Nitekim Cavkaytar ve diğerleri (2004)
tarafından yapılan araştırmada babaların çocuk bakımı sorumluluklarına annelere
göre daha az katıldıkları gözlenmiştir. Yine aynı şekilde Levy-Shiff ve
Israelashvilli (1988) ile Sucuoğlu ve diğerleri (1993) tarafından yapılan baba
katılımı araştırmalarında çocuk bakımı sorumluluklarında babaların düşük bir
katılım sergiledikleri belirlenmiştir. Young ve diğerleri (1994), çalışmanın bu
bulgusundan farklı olarak, anne baba değerlendirmelerine dayalı olarak
gerçekleştirdikleri çalışmalarında gelişimsel yetersizliği olan çocuk
babalarının tüm katılım alanlarında benzer bir katılım sergilediklerini
belirlemişlerdir.
Bu çalışmanın bulgularına göre, çocuğun öncelikli bakım
sağlama sorumluluğunun ağırlıklı olarak anneler tarafından üstlenildiği
belirlenmiştir. Ayrıca, “Çocuk Bakımı ve Sosyalleştirme Sorumluluğu” alt
alanlarında yer alan görevlerin yüzdelik sonuçlarına bakıldığında, bu
görevlerin birinci sırada anneler, ikinci sırada babalar ve üçüncü sırada geniş
ailelerde anne babalar haricinde evde çocuğun bakımıyla ilgilenen bir diğer
kişi tarafından yerine getirildiği belirlenmiştir. Araştırmanın bu bulgusu,
Sagi (1982), Shields (1998), Roopnarine (1999), Young ve diğerleri (1994)
tarafından yapılan baba katılımı çalışmalarındaki öncelikli bakım sağlama
sorumluluğunun ağırlıklı olarak anneye ait olduğu bulgusuyla tutarlılık
göstermektedir.
Demografik değişkenler ile baba katılımı arasındaki ilişkiye
dair bulgular incelendiğinde, ailenin ekonomik düzeyi (hane geliri) ile
babaların zihin engelli çocuklarının yetiştirilmesine yönelik etkinliklere
katılım durumları arasında ilişki bulunmamıştır. Bu bulgu, Riposo (1999) ve
Roopnarine’nin (1999), hane geliri ile baba katılımı arasında ilişki olmadığı
yönündeki araştırma bulgularıyla tutarlılık göstermektedir. Bununla birlikte,
ailelerde artan hane gelirinin babaların çocuk bakımı ve yetiştirilmesinde
katılım durumlarının olumlu yönde etkilediğine ilişkin araştırma bulguları da
vardır (Hossain, 1992; Jacobs ve Keeley, 2006; Shields, 1998; Sagi, 1982;
Tiedje, 1993).
Normal gelişim gösteren çocukları temel alan katılım
araştırmaları incelendiğinde, ailenin ekonomik düzeyi (hane geliri) bağlamında
babaların kendilerini sadece finansal destek sağlayıcı olarak algılamaları,
baba katılımı önündeki engellerin başında gelir (Quinn, 1999). Ancak, bu
araştırmada çocuğun özür durumundan ötürü
babaların çocuklarının yetiştirilmesine yönelik etkinliklere katıldıkları
ve babaların finansal destek sağlama misyonlarının katılımın önüne geçmediği
söylenebilir.
Araştırmada, babanın haftalık çalışma saatleri toplamı ile
babaların zihin engelli çocuklarının yetiştirilmesine yönelik etkinliklere
katılım durumları arasında anlamlı bir ilişki bulunamamıştır. Ancak, çeşitli
katılım araştırmalarında işlerine daha az zaman ayıran babaların çocuklarıyla
ilgili etkinliklere katılım oranları yüksek çıkmıştır (Becker, 1981, Akt.
NCOFF, 1999; Radin & Harold-Goldsmith, 1989). Normal gelişim gösteren
çocuklarla ilgili katılım araştırmalarına bakıldığında, babalar haftalık çalışma
saatlerinin yoğunluğunu, çocuklarının yetiştirilmesine yönelik etkinliklere
katılmada bir engel olarak algılamalarına karşın, bu çalışmada babaların,
çocuğun zihin engelli olması ve normal gelişim gösteren bir çocuğa oranla bakım
ve yetiştirme sorumluluklarının fazla olması nedeniyle, haftalık çalışma
saatlerini baba katılımına engel olarak algılamadıkları söylenebilir.
Bu çalışmada, anne babaların yaptığı değerlendirmeler
sonucunda, zihin engelli çocuğun cinsiyetine göre babaların çocuklarının
yetiştirilmesine yönelik etkinliklere katılım durumlarının farklılaştırmadığı
görülmüştür. Bu araştırmanın bulgularına paralel olarak, Shields (1998)
tarafından Afro-Amerikalı babalarla ve Roopnarine (1999) tarafından Hindistanlı
babalarla yapılan iki ayrı çalışmada, babaların çocuklarının yetiştirilmesine
yönelik etkinliklere katılım durumlarının, cinsiyet faktörüne göre
farklılaşmadığı saptanmıştır. Bununla birlikte babaların erkek çocuklarının
eğitimine, kız çocuklarına nazaran daha yoğun katıldıkları hipotezini destekleyen
(Pleck, 1997) ve baba katılımı ile erkek çocuklarının bilişsel gelişimi
arasında birlik olduğunu ortaya koyan araştırmalar da (Radin, 1981; Ziegler,
1980) vardır. Baba katılımıyla ilgili Amerika’da Beyaz babalarla yapılan
çalışmalarda babaların erkek çocuklarının bakımı ve yetiştirlmesiyle ilgili
etkinliklere, kız çocuklarına oranla daha çok katıldıkları saptanmıştır (Baruch
& Barnett, 1981; Easterbrooks & Goldberg, 1984; Marcus, 1985). Normal
gelişim gösteren çocukların yer aldığı Türk aile yapısı incelendiğinde ise,
erkek çocukları yetiştirmenin babanın, kız çocukları yetiştirmenin annenin
görevi olduğu yönünde bir algılamanın olduğu görülmektedir (Güler, 1992).
Ancak, bu çalışmanın bulgularına dayanılarak, çocuğun zihin engelli olmasının
cinsiyet faktöründen daha ağır bastığı ve baba katılımının zihin engelli
çocuğun kız ya da erkek olmasına göre farklılaşmadığı söylenebilir.
Aile içi ilişkilerde babanın rolü ve baba çocuk etkileşimine
ilişkin literatür normal gelişim gösteren çocukları merkeze alarak
oluşturulduğundan baba katılımının düşük olduğu konusunda genel bir eğilim
vardır. Ancak çocuğun engelli olması her şeyin önüne geçerek babaların
çocuklarının yetiştirilmesine yönelik etkinliklere, anneler kadar olmasa da,
aktif katılımını beraberinde getirmektedir (Smith, 1986). Bu araştırmanın
bulguları da, babaların zihin engelli çocuklarının yetiştirilmesine yönelik
etkinliklere çeşitli seviyelerde katıldıklarını göstermektedir. Bu araştırmanın
sonuçları doğrultusunda, çocuğun zihin engelli olmasının baba katılımı üzerinde
belirgin bir etkisi olduğu söylenebilir.
Araştırma bulguları doğrultusunda, engelli çocuğa sahip
babalara yönelik uygulamalarda,
• Babaların engelli çocuklarının yetiştirilmesine yönelik
baba eğitimi programları geliştirilebilir.
• Babaların, düşük bulunan katılım alanlarında
katılımlarının artırılması, yüksek bulunan katılım alanlarında ise katılım
durumun sürdürülmesi amacıyla, okullarda yürütülen yüz yüze grup eğitimlerine,
ev ziyaretleri aracılığıyla gerçekleştirilen bire bir eğitime ya da uzaktan
eğitim uygulamalarına ağırlık verilebilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder