2 Ekim 2013 Çarşamba

Aile Eğitiminde Baba Katılımı..

Engelli çocukların eğitiminde önemli konulardan biri aile katılımı konusudur. Ancak gerek uygulamada gerekse alanyazında aile katılımının özellikle de baba katılımının istenen düzeyde ulaşmadığı bildirilmektedir. Bu nedenle baba katılımı aile katılımı araştırmalarında güncel bir konudur.
Engelli çocukların eğitiminde aile katılımı ve
katılımı artırma yolları, araştırmacıların yıllardır ilgi gösterdikleri bir alandır. Aile katılımına ilişkin yapılan araştırmaların önemli bir bölümünde annelerin katılımı üzerine durulmuş, baba katılımı konusu sınırlı sayıdaki çalışmalarda incelenmiştir. Aile katılımı araştırmalarında aile işlevleri, aile bireylerinin görev ve sorumlulukları bağlamında annenin daha çok çocuk bakımı ve yetiştirilmesiyle ilgili görevlerde aktif rol oynadığı, babaların ise çoğunlukla aileye finansal destek sağlama gibi ev dışı etkinliklerde yer aldığı görülmüştür.
Baba katılımı ile ilgili yapılan araştırmalar, çoğunlukla normal gelişim gösteren çocuk babaları temel alınarak gerçekleştirilmiştir. Bunun yanı sıra, engelli çocuğun eğitimi, yetiştirilmesi, annenin maruz kaldığı stresörlerin önüne geçilmesi ve evlilik doyumunun artırılmasına ilişkin,  engelli çocuk ailelerinde anne, baba ve çocuk arasındaki aile ilişkilerini değişik boyutlarıyla ele alan baba katılımı çalışmalarına rastlanmaktadır. 1920’li ve 1930’lu yıllarda günlük ailevi problemlerde babanın yeri hakkında birkaç makale yazılmışken (La Rossa & Reitzes, 1993), gerçek anlamda babalara odaklanılan çalışmalara 1950’lerden sonra başlanılmıştır (Craig & Glick, 1963; Diggs, 1950; Mischel, 1961; Scarpitti, Dinitz, Murray, & Reckless, 1960; Tasch, 1952, Akt. Shields, 1998). Babaların engelli çocuklarıyla ilgili etkinliklere katılım durumları ya da katılımın olası etkileri hakkında yapılan çalışmalardan ilk göze çarpanı ise, 1965’te Tallman tarafından engelli çocuk babalarının katılımlarını belirlemeyi amaçlayan çalışmadır. Tallman (1965), araştırmasında bazı babaların engelli çocuklarıyla ilgili etkinliklere çok katıldığını bulmuştur.
Bununla birlikte, engelli çocuk babalarının çocuklarıyla ilgili etkinliklere katılımının düşük olduğunu destekleyen çalışmalara da rastlanmaktadır (Andrew, 1968; Bristol, Gallegher, & Schopler, 1988; Holt, 1958, Akt.Riposo,1999). İlk dönem araştırmalarından biri de Smith (1986) tarafından gerçekleştirilen, normal gelişim gösteren çocuklar ile engelli çocukların babalarının katılımlarını karşılaştıran araştırmadır. Bu çalışmada engelli çocuk babalarının, normal gelişim gösteren çocuk babalarına oranla %50 daha fazla katılım sergiledikleri görülmüştür.
Araştırmacılar, yıllardır engelli çocukların aileleri üzerinde çalışmalarına rağmen, bu çalışmalar genellikle anneler üzerine yoğunlaşmaktadır. Son 20 yıl içinde ise, ailenin kritik aktörü olan anneye odaklanılmasının ardından, aileye yönelik araştırma yapan uzmanlar, çocuklar ve eşleriyle olan ilişkileri temelinde, babalar üzerinde yoğunlaşmaya başlamışlardır (Lamb, 1997; Quinn, 1999; Tylicki, 2003). Her ne kadar konu hakkında ortak bir karara varılmamış olsa da, çalışmaların öncelikli konusu, babaların çocuklarının hayatlarına katılımı ile bunun pozitif ve uzun süreli olması için gerekli desteğin ve cesaretlendirmenin nasıl sağlanacağı üzerinedir (Quinn, 1999).
Quinn’e (1999) göre baba katılımının açık ve kalıcı bir tanımı yapılamamasına rağmen, Pleck (1997) tarafından yapılan tanım yaygın olarak benimsenmektedir. Pleck (1997) baba katılımını, çocukla meşguliyet, erişilebilirlik ve sorumluluk olmak üzere, katılımın 3 temel boyutuyla açıklama yoluna gitmiştir. Bu kavramlarının içeriklerine bakıldığında ise:
•             Çocuk bakımında meşguliyet/ilgi; çocukla bire bir etkileşim içerisinde zaman harcamayı kapsar. Burada babayla çocuk arasında doğrudan etkileşim söz konusudur.
• Erişilebilirlik; çocukla çeşitli aktiviteleri esnasında, örneğin çocuğu giydirme, besleme, temizleme ya da çocuk oynarken orada oturup çocuğun yanında olma şeklinde, çocuk için zaman harcamayı ve çocuğun yanında hazır bulunmayı içerir. Burada baba çocuk etkileşiminin şekli ise dolaylıdır.
• Sorumluluk; tanımı tam olarak ortaya konulamasa da baba katılımında diğer boyutları arasında en önemli yeri tutar. Sorumluluk, çocuğun bakımı için düzenlemeler yapma, gerekli randevuları ayarlama ve çocuk hasta olduğunda işten izin alma gibi şefkat ve duyarlıkla ilgili etkinlikler şeklinde adlandırılabilir.
Lamb (1986) çocuk için zaman ayırmanın, katılım açısından, çocukla bire bir etkileşime geçmekten daha önemli olduğunu işaret etmiştir. Lamb ve Pleck (1997) ayrıca baba katılımının sağlanması için 4 temel faktörden söz etmektedir. Bunlar, motivasyon/güdülenme; yetenek ve kendine güven; sosyal destek ve kurumsal faktörler ya da uygulamalardır.
Motivasyon; babanın kendi baba katılımını, yaşını, çocukla olan sosyal etkileşimini ve karakterini içeren kendi gelişimsel tarihi olarak tarif edilir.
Yetenek ve kendine güven; babaların, bir babanın çocukla ilgili kendi yeterlikleri hakkında sahip oldukları sağlam inanç ve çocuğun gelişimi hakkındaki bilgilerinden oluşur.
Sosyal destek; babaların evlilik ilişkilerinde başka bir ifadeyle iyi bir evlilik ilişkisi içerisinde sergiledikleri yüksek seviyedeki baba katılımına karşılık gelir.
Son olarak kurumsal faktörler ya da uygulamalardan kastedilen ise; babaların çalışma durumları, iş statüleri ve işle ilgili konulardır.
Bir çok araştırmacı bu kavramların içini doldurmada güçlük çekmektedir. Bunun nedeni, baba çocuk etkileşiminde, babanın harcadığı zamanın tek çocukla mı yoksa tüm çocuklarıyla mı olacağı konusundaki belirsizliktir. Ayrıca babaların, baba katılımını sadece aileye finansal destek sağlamak şeklinde algılamaları da bir başka sorundur (Quinn, 1999).
Hewlett’a (1992) göre katılım aktif ve pasif katılım olmak üzere iki şekilde kendini göstermektedir. Aktif katılım çocuğu tutmak ya da beslemek şeklindeyken; pasif katılım çocuğu okşama, onunla uyuma ya da yanında bulunma gibi davranışları içerir. Baba katılımında bir diğer etken ise tecrübe edilen babalık modelleridir.
Seyrek rastlanan bir durum olmasına karşın, babalar kendi babalarını model olarak alabilmektedirler. Ancak, medya ve akranlar tarafından sunulan olumlu baba imajı neticesinde babalar kendi babalarının düştüğü hataları yapmaktan kaçınırlar (Quinn, 1999).
Çok sayıdaki çalışma çocuğun gelişiminde baba katılımının önemine işaret etmektedir. Yapılan son araştırmalar, çocukların sosyal yeterlikleri ve çocukların akademik başarıları ile baba katılımı arasındaki olumlu ilişkiyi ortaya koyan kanıtlar sunmaktadır (Grolnick & Slowraczek, 1994; Hart, DeWolf, Wozniak & Burts, 1992; Lewis, 1997; Nord, Birmhall & West, 1997).
Amato ve Paul (1999) yaptıkları çalışmada, baba katılımının çocuğun akademik başarısını artırdığını ve çocukta istenmeyen davranışları azalttığını ortaya koymuşlardır.
Dunn, Cheng, O’Conner & Bridges (2004) tarafından yapılan bir başka çalışmaya göre de baba katılımının çocukta görülen uyum problemlerini azalttığı gözlenmiştir.
Flouri ve Buchanan’nın (2003) yapmış olduğu “Ulusal Çocuk Gelişimi” çalışmasının bulgularına göre ise baba katılımı psikolojik uyumsuzluklara karşı önleyici faktörlerin başında gelmektedir. Ayrıca bu çalışmaya göre baba katılımının annelerin yaşadığı stresi önleyici nitelikte olduğu tespit edilmiştir.
Araştırmacılar genel olarak babaların erkek çocuklarının eğitimine, kız çocuklarına göre daha yoğun katıldıkları hipotezini desteklemektedirler (Pleck, 1997). Cinsiyet farklılığına dayalı olarak babaların erkek çocuklarıyla kızlara göre oyun aktivitelerine daha fazla katılımları, çocuk bakımında aynı oranda gözlenmemektedir (Levy-Shiff & Israelashvilli, 1988). Çocukların sosyal davranışları ile baba katılımı arasında ilişki vardır. Babaların çocuklarının problem davranışlarını algıları ya da öğretmenlerin algıları baba katılımını etkilemektedir (Fagan, 1999). Okulun mevcut politikaları ve öğretmen tutumları da baba katılımını etkilemektedir (Epstein, 1990).
Araştırmacılar, baba katılımının çocuğun eğitimi ve yetiştirilmesi ile ilgili olumlu etkileri yanında, anne üzerindeki olumlu etkilerine de değinmişlerdir. Engelli çocuğa sahip annelerin eş (baba) desteğinden olumlu yönde etkilendikleri ortaya konulmuştur (Nouh, Dumas, Wolf ve Fisman, 1989; Simmerman, Blacher & Baker, 2001). Ericson ve Upshur’a (1989) göre babalar eşlerine anlamlı destek sağladıklarında ve mevcut işlere baba katıldığında, annelerin çocuk bakımının yüküne yönelik algılarının daha da hafiflediğini bulmuşlardır.
Ayrıca, baba katılımı, gerek anne gerekse baba açısından aile bağlarını ve evlilik düzenini artırıcı etkiye sahip olması yanında evlilik doyumunu artırmasıyla, engelli çocuğun kaynaklık ettiği stresörleri önleyici niteliktedir (Trute, 1990; Willoughby & Glidden, 1995). Araştırmalar, babaların çocuklarının eğitimlerine katılmaları ile annenin sürece dahil olması arasında olumlu bir ilişkinin varlığını da göstermektedir (Nord, Brimhall & West, 1997).
Babanın çalışma durumu ise baba katılımında belirgin bir etkiye sahiptir. İşi itibariyle boş zamanı daha fazla olan babaların ev işleri ve çocuk bakımına daha fazla katılmaları olasıdır (Becker, 1981, Akt. NCOFF, 1999). Bu durumda çalışmayan, işsiz babaların çocuklarıyla daha fazla zaman geçirmeleri beklenebilir (Radin & Harold-Goldsmith, 1989).
Çocukların okullarında yürütülen aile eğitimi programlarına devam etmenin baba katılımını artırdığını ortaya koymaktadır (Stevenson & Baker, 1987). Babaların kendi becerileri de, çocuklarının eğitim ve bakımına katılımlarını etkilemektedir. Örneğin, çocuk bakımı hakkında bilgiye sahip babaların kendi güven ve motivasyonlarının daha yüksek olduğu kaydedilmiştir (Fagan & Iglesias, 1999).
Alanyazında gerek normal gelişim gösteren gerekse engelli çocuklarla ilgili etkinliklerde baba katılımına ilişkin yapılan çalışmalarda yaygın olarak Çocuk Bakımında Baba Katılımı Anketi (PICCI)’nin kullanıldığı görülmektedir.
 Bu anketin kullanıldığı bazı araştırmaların bulgularına bakıldığında;
Sagi (1982) tarafından 150 İsrailli anne babayla gerçekleştirilen çalışmaya göre, ailelerden 115’i çocuğun bakımından öncelikli sorumlu olan kişinin annesi olduğunu ifade etmişlerdir ve bu çalışmada çalışan annelerinin eşlerinin (babaların) katılımı oldukça yüksek (%91) çıkmıştır.
Bir başka çalışmada, Roopnarine (1999) tarafından 92’si çalışan anne babalardan (50’si geniş, 42’si çekirdek aile), 103’ü ise tek gelirli ailelerden (51’çekirdek, 52’si geniş aile) oluşan toplam 195 (78 anket geri dönmüştür) Hint ailesiyle yapılmıştır. Anne ve babalardan anketi bağımsız olarak doldurmaları istenmiş ve posta yoluyla gönderilen anketlerden yaklaşık %40’ı doldurulmuş şekilde geri dönmüştür. Anketi dolduran 78 ailede, babalara ve annelere göre, çocuğun bakımından öncelikli sorumluluğa sahip kişinin anne olduğu; tek gelirli ve çift gelirli çekirdek ailelerde baba katılımının, geniş ailelere oranla daha yüksek olduğu sonucu çıkmıştır. Dolayısıyla anne ya da babanın çalışma durumundan ziyade aile tipinin baba katılımını etkileyen bir değişken olduğu sonucuna varılmıştır.
Baba katılımında, çocuğun cinsiyetine göre ise önemli bir farklılık saptanmamıştır. Erkut (2003), 18 ile 26 yaşları arasında, 275 Porto Rikolu anne ve babadan oluşan, düşük gelirli bir araştırma grubu ile çalışma gerçekleştirilmiştir ve görüşmelerde babaların katılımlarının yüksek olduğu belirlenmiştir.
Shields (1998) tarafından, daha önce hiç boşanmamış, evli Afrika kökenli ve Amerika’da yaşayan 50 baba ile cinsiyet rolleri; çocuk yetiştirmede harcadıkları zaman; baba çocuk ilişkisi ve beklentiler; baba katılımı üzerine gerçekleştirilen anket çalışmasında, baba katılımına ilişkin değerlendirmeler PICCI’ye göre yapılmıştır. Çalışmada, babaların çocuğun disipline edilmesi ile çocukla gerçekleştirilen oyun etkinliklerinde katılımlarının yüksek olduğu gözlenmiştir. Değerlendirmenin genelinde ise Afro-Amerikalı (Afrika kökenli Amerikalı) babaların genel katılım durumları, yüzdelik değerlendirmeye göre %45,3 çıkmıştır. Afro-Amerikan babaların çocuklarıyla ilgili etkinliklere katılım durumlarında cinsiyet faktörüne ilişkin bir fark saptanmamıştır.
Jacobs ve Keeley (2006), N. Radin (1982) tarafından geliştirilen ve Nangle (2003) tarafından uyaralanan PICCI’yi kullanarak 113’ü evli, 6’sı birlikte yaşayan toplam 119 çalışan anne ve babaya uygulamışlardır. 62’si kız, 52’si erkek çocuklardan oluşan 119 ebeveynden, babaların katılım durumlarını ölçmeyi hedefleyen anketi birbirlerinden bağımsız doldurmaları istenmiştir. Çalışmada, babaların kendilerine ilişkin yaptıkları değerlendirmede, babalar eşlerinin çalışması nedeniyle, çocuk bakımı ilgili sorumluluklara yüksek oranda katıldıklarını ifade etmişlerdir. Annelere göre ise, babaların çocuk bakım sorumluluklarına katılımları düşük çıkmıştır.
 Williams (1995), N. Radin (1982) tarafından geliştirilen PICCI’yi uyarlayarak, 17 Ojibwa’lı (Amerikan Yerlisi) çocuk ailesinde yaptığı değerlendirmede de, baba katılımının yüksek olduğu durumlarda, erkek çocukların akademik ve sosyal başarısının arttığı gözlemiştir.
Ricci ve Hodapp (2003) tarafından, 30 Down sendromlu ve 20 gelişimsel yetersizliği olan çocukların anne ve babalarıyla, çocukların kişilik özellikleri, uygunsuz davranışları, ailelerin kendi stresleri ve babaların katılım seviyeleri üzerine yapılan değerlendirmede, baba katılımının özür durumuna göre farklılaşıp farklılaşmadığına bakılmıştır. Sonuçta, gerek babaların gerekse annelerin baba katılımına ilişkin yaptıkları değerlendirmede, Down sendromlu ve gelişimsel yetersizliği olan çocukların yer aldığı her iki grupta da baba katılım oranları benzer çıkmıştır ve özür durumunun zihin engelli çocuk babalarının çocuk bakımıyla ilgili katılımlarını etkileyen bir değişken olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Young, Roopnarine ve Jaipal (1994) normal gelişim gösteren 23 çocuk ailesi ile gelişimsel yetersizliği olan 24 çocuk ailesi arasındaki baba katılımı farklarını ölçmeyi hedefleyen bir çalışma gerçekleştirmişlerdir. Bu çalışmada PICCI faktörlerine göre iki grup arasında baba katılımı açısından önemli bir fark saptanmamıştır.
Young ve diğerleri (1994) tarafından gerçekleştirilen bu çalışmanın bulguları ile Mitchel (1979) ve Shannan (1978)’ın yaptığı araştırmaların bulguları arasında paralellik varken, Konstantareas ve Homatidis (1992) tarafından yapılan çalışmada, çocuğun özürlü olmasının baba katılımını etkilediği ortaya konulmuştur. Öncelikli bakım sorumluluğu konusunda ise babalara göre gelişimsel yetersizliği olan çocuk babalarının öncelikli bakım sağlama oranı %36; normal gelişim gösteren çocuk babalarının ise %35 oranında olduğu tespit edilmiştir. Annelerin babalara ilişkin yaptığı değerlendirmede ise sonuçlar yaklaşık bir seviyede çıkmıştır. Gelişimsel yetersizliği olan çocuk anneleri, eşlerinin (babaların) öncelikli bakım sağlama oranlarının %30; normal gelişim gösteren çocuğa sahip anneler ise %38 olduğunu ifade etmişlerdir.
Rich (2002) tarafından, 30 Afro-Amerikalı babayla gerçekleştirdiği bir başka çalışmada ise, Afro-Amerikalı babaların çocuklarının erken çocukluk eğitimlerine (Head Start: Düşük gelirli aillerden gelen risk altındaki çocuklara yönelik anaokulu programı) katılımlarının şekli tanımlanmıştır ve Afro-Amerikan babaların birlikte vakit geçirme, çocuk bakımı sorumluluğu ve karar alma alanlarında, çocuklarının hayatlarına belli seviyelerde katıldığı belirlenmiştir. Buna ek olarak babalara yönelik faaliyet gösteren destek ve eğitim programlarına (Erkek Destek Grupları – Baba Eğitimi Grupları) devam eden babaların etmeyenlere göre baba katılımlarının daha yüksek olduğunu gözlemlenmiştir.
Baba Destek Eğitimi Kurs Programı
                               3-6 Yaş Baba Destek Eğitimi Kurs Programı Bölümünde:
v Çocuğun Eğitiminde Babanın Rolü,
v Dinleme ve Anlatma,
v Aile tutumları I ve II ( Demokratik İlişki ve Empati ),
v Olumlu Davranış Geliştirme,
v Sosyal-Duygusal ve Zihinsel Gelişim,
v Okul Öncesi Eğitim Kurumu ile İlişkiler ve İlkokula Hazırlık,
v Bedensel ve Cinsel Gelişim,
v Çocukla Zaman Geçirmek ve Oyun,
v Yaşam Zorlukları ve Baba,
v Çocuğun Sorumluluk Kazanması,
v Sağlıklı Cinsel Yaşam,
v Anne Toplantısı I ve II
                               7-11 Yaş Baba Destek Eğitimi Kurs Programı Bölümünde:
v Çocuğun Eğitiminde Babanın Rolü,
v Dinleme ve Anlatma,
v Aile Tutumları I ve II: Demokratik İlişki, Empati,
v Olumlu Davranış Geliştirme,
v Sosyal Duygusal Gelişim,
v Zihinsel Gelişim,
v Okul Arkadaşlar ve Baba,
v Bedensel ve Cinsel Gelişim,
v Çocukla Zaman Geçirmek ve Oyun,
v Yaşam Zorlukları ve Baba,
v Çocuğun Sorumluluk Kazanması,
v Sağlıklı Cinsel Yaşam,
v Anne Oturumu I
Engelli çocukların eğitiminde aile katılımı, özelde baba katılımı, gerek çocuğa okulda verilen eğitimin amacına ulaşması gerekse çocuğun aile ortamında sağlıklı gelişimini sürdürmesi açısından son derece önemlidir. Aile katılımı dendiğinde çoğunlukla aile bireylerinin, bir bütün olarak, çocuğun gelişimi ve eğitim sürecine katılımları kastedilmesine rağmen, araştırmacılar çalışmalarını özellikle anneler üzerine yoğunlaştırmışlardır (Hossain, 1992; McBride & Darragh, 1995).
1970’li yılların sonuna doğru araştırmalarda baba çocuk etkileşimine doğru bir kayma olduğu görülmektedir (Day & Lamb, 2004). Çocuğun bakımı ve yetiştirilmesinde babanın rolüne ilişkin çalışmalarda ise son yıllarda bir artış gözlenmektedir (Bailey, Blasco, & Simeonson, 1992; Bailey, 1994; Baruch & Barnett, 1987; De Luccie & Davis, 1991; Deutsch, Lussier & Servis, 1993; Hewlett, 1992; Hornby, 1992; Lamb, 1997; Levant, Slattrey, & Loiselle, 1987; McBride & Darragh, 1995; Pleck, 1997; Ouinn, 1999; Russell & Radovic, 1992; Shields, 1998; Tiedje & Darling-Fisher, 1993).
Babalara yönelik gerçekleştirilen araştırmalar, temel olarak dört alana odaklanmaktadır. Bunlar; çocuk bakımı ve yetiştirilmesinde baba katılımı; baba çocuk etkileşiminin doğası; babalık rollerinin tarihsel değişimi; çocuğun gelişimi ve ailenin işlevlerinde babanın etkilerini içerir (Shields, 1998).
Türkiye’de ise ailelere yönelik yapılan çalışmalar, ailelere çeşitli becerilerin kazandırılması için hazırlanan aile eğitim programlarının etkililiği (Akkök, 1984; Birkan, 2001; Cavkaytar, 1999; Özen, 1999; Özcan, 2004; Sucuoğlu, Kanık ve Küçüker, 1994; Vuran, 2000); zihin engelli çocuk ailelerinin özellikleri (Aksaz, 1990; Arslan, 2002; Bakkaloğlu ve Sucuoğlu, 2000; Cavkaytar ve diğerleri, 2004; Erdemir, 1992; Ergenekon, 1996; Eroğlu, 1998; Gündoğdu, 1995; Karyelioğlu, 2002; Silivri, 1981); aile eğitimi ve aile rehberliği (Akkök, 1982; Çelebi, 2003; Özgür, 1993; Sucuoğlu, Kanık ve Küçüker, 1993; Şahin, 1994); aile katılımı (Cavkaytar, 1999; Çelik, 2003; Sucuoğlu, Kanık ve Küçüker, 1994; Temel, 1994); ailelerde kaygı, endişe ve stresin düzeyleri (Akkök, 1989; Akkök, Aşkar ve Karancı, 1992; Böcü, 1992; Kozalıoğlu ve Ekberzade, 1994; Ulaşanel, 1994); aile gereksinimleri (Evcimen, 1996; Mert, 1997; Sucuoğlu, 1995); aile tutumları (Beşikçi ve Özkardeş, 2002; Dikici, 1990; Dindar, 1995; Küçükturan, 1982; Özçelik, 1999) konuları üzerinedir.
Türkiye’de engelli çocuklarının yetiştirilmesine yönelik etkinliklerde baba katılımını başlı başına bir inceleme konusu yapan çalışmalara rastlanılmamaktadır. Ayrıca babaların zihin engelli çocuklarının yetiştirilmesine yönelik etkinliklere katılımlarının, annelere ve babalara göre değerlendirildiği herhangi bir araştırmayla da karşılaşılmamıştır.
Anadolu Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Özel Eğitim Anabilim Dalı, Ağustos 2006 yılında Yard. Doç. Dr. Atilla CAVKAYTAR danışmanlığında Bekir Fatih MERAL’ın hazırladığı Babaların Zihin Engelli Çocuklarının Yetiştirilmesine Yönelik Katılım Durumlarının Belirlenmesi başlıklı Yüksek Lisans Tezi araştırması bulabildiğimiz tek kaynaktı.
Bu araştırmanın genel amacı babaların zihin engelli çocuklarının yetiştirilmesine yönelik etkinliklere katılım durumlarının belirlenmesi ve ailelerin, anne babaların ve zihin engelli çocukların bazı demografik özellikleri ile babaların genel katılım durumları arasında ilişki olup olmadığının ortaya konulmasıdır. Bu amaçlara ulaşmak için aşağıdaki sorulara yanıt aranmıştır:
1. Babaların zihin engelli çocuklarının yetiştirilmesine yönelik etkinliklere genel katılım durumları nedir?
2. Babaların, zihin engelli çocuklarının yetiştirilmesine yönelik etkinliklere katılım durumları, katılım alt alanlarına (katılımın değerlendirilmesi; çocuk bakımı ve sosyalleştirme sorumluluğu; çocuk yetiştirme kararlarında etki ve çocuk yetiştirme görevleri; erişilebilirlik) göre farklılaşmakta mıdır?
3. Babaların zihin engelli çocuklarının yetiştirilmesine yönelik etkinliklere katılım durumları ile ailelerin, babaların, annelerin ve çocukların bazı demografik özellikleri arasında ilişki var mıdır?
1. Çocuk Bakımında Baba Katılımı Anketi’nin ilk bölümü olan Katılımın Değerlendirilmesi alanında, çocuk bakım ve yetiştirilmesiyle ilgili görevlere babaların katılım durumları tek bir soru ile incelenmiştir. Buna göre babaların, kendilerine ilişkin yaptıkları değerlendirmeye göre, genel katılım durumlarını belirlemeye yönelik yapılan değerlendirmede babalar, zihin engelli çocuklarının yetiştirilmesine yönelik etkinliklere %60 oranında katıldıklarını belirtmektedirler. Annelerin babalara ilişkin yapmış olduğu değerlendirmeye göre, babaların zihin engelli çocuklarının yetiştirilmesine yönelik etkinliklere %57 oranında katıldıklarını belirtmektedirler.
2. Araştırma amaçlarının ikinci sorusuna göre, babaların Çocuk Bakımında Baba Katılımı Anketi’nde yer alan, Katılımın Değerlendirilmesi; Çocuk Bakımı Sorumluluğu; Çocuğa Öncelikli Bakım Sağlama Sorumluluğu; Çocuğu Sosyalleştirme Sorumluluğu; Çocuğu Yetiştirme Kararlarında Etki; Çocuk Yetiştirme Görevleri ve Erişilebilirlik alt alanlarındaki katılım durumları incelenmiştir.
2.a. Çocuk Bakımında Baba Katılımı Anketi’nin ilk bölümü olan Katılımın Değerlendirilmesi alanında, çocuk bakım ve yetiştirilmesiyle ilgili görevlere babaların katılım durumları tek bir soru ile incelenmiştir. Buna göre babalar, Katılımın Değerlendirilmesi alt alanında çocuklarının yetiştirilmesi ve bakımıyla ilgili düzenlemelere katıldıklarını belirtmektedirler. Anneler, Katılımın Değerlendirilmesi alt alanında babaların çocuklarının yetiştirilmesi ve bakımıyla ilgili düzenlemelere katıldıklarını belirtmektedirler.
2.b. Çocuk Bakımında Baba Katılımı Anketi’nin Çocuk Bakımı ve Sosyalleştirme Sorumluluğu Bölümü iki yüzdelik değerlendirmenin ve iki alt alanın yer aldığı 4 kısımdan oluşmaktadır. Bunlar: (1) Öncelikli Bakım Sağlama Sorumluluğu Yüzdelik Dağılımı; (2) Çocuk Bakımı Sorumluluğu Alt Alanı; (3) Çocuğu Sosyalleştirme Sorumluluğu Alt Alanı; (4) Çocuk Bakımı ve Çocuğu Sosyalleştirme Görevleri Yüzdelik Dağılımı şeklindedir.
2.b.1. Çocuğun bakımında öncelikli bakım sağlamak zorunda olan kişinin çocuğun babası mı, çocuğun annesi mi ya da evdeki bir diğer kişi mi olduğunu belirlemek için, anne babaların yaptığı yüzdelik değerlendirmelere yer verilmektedir. Öncelikli Bakım Sağlama Sorumluluğu sorusuna babalar ve anneler, verdikleri yanıtlar itibariyle, çocuğun bakımında öncelikli bakım sağlamak zorunda olan kişinin çocuğun annesi olduğu yönünde ortak bir görüşe sahiptirler.
2.b.2. Çocuk Bakımı Sorumluluğu alt alanında 4 soru vardır ve babaların kendilerine ilişkin yaptığı değerlendirme ile annelerin babalara ilişkin yaptığı değerlendirme sonuçlarına göre babaların çocuk bakım sorumluluklarını yerine getirme sıklıkları incelenmiştir. Buna göre babalar çocuklarının bakımıyla ilgili sorumlulukları seyrek olarak yerine getirdiklerini belirtmektedirler. Anneler, babaların çocuklarının bakımıyla ilgili sorumlulukları seyrek olarak yerine getirdiklerini belirtmektedirler.
2.b.3. Çocuğu Sosyalleştirme Sorumluluğu alt alanında 6 soru vardır ve babaların kendilerine ilişkin yaptığı değerlendirme ile annelerin babalara ilişkin yaptığı değerlendirme sonuçlarına göre, babaların çocuğu sosyalleştirme sorumluluklarını yerine getirme sıklıkları incelenmiştir. Buna göre babaların Çocuğu Sosyalleştirme Sorumluluğu Alt Alanındaki Katılım Durumları sorusuna babalar, çocuğun sosyalleştirilmesiyle ilgili sorumlulukları bazen yerine getirdiklerini belirtmektedirler. Anneler, yapmış oldukları değerlendirmeye göre, zihin engelli çocuk babalarının çocuğun sosyalleştirilmesiyle ilgili sorumlulukları bazen yerine getirdiklerini belirtmektedirler.
2.b.4. Çocuk Bakımı ve Sosyalleştirme Sorumluluğuna Ait Görevlerin Yüzdelik Dağılımı kısımda, babaların yaptıkları değerlendirmeye göre, Çocuk Bakımı ve Sosyalleştirme Sorumluluğu kapsamında yer alan görevlerin, babalar, anneler ve çocuğun yetiştirilmesi ile ilgilenen evdeki bir başka şahıs tarafından yerine getirilme yüzdelerine ilişkin veriler incelenmiştir. Buna göre babaların ve annelerin babalara ilişkin değerlendirme sonuçlarına göre, babaların çocuk bakımı ve sosyalleştirme sorumluluğuna ait görevleri annelere kıyasla yüzdelik olarak daha az yerine getirdikleri söylenebilir. Bu görevlerin birinci sırada annelerin, ikinci sırada babaların, en az ise geniş ailelerde anne babalar haricinde, evde çocuğun bakımıyla ilgilenen diğer bir kişi tarafından yerine getirildiği görülmektedir.
2.c. Çocuk Yetiştirme Kararlarında Etki alt alanı ile 7 sorudan oluşan Çocuk Yetiştirme Görevlerini Yapma Sıklığı alt alanından oluşmaktadır.
2.c.1. Çocuk Yetiştirme Kararlarında Etki alt alanında 2 soru vardır ve babaların kendilerine ilişkin yaptığı değerlendirme ile annelerin babalara ilişkin yaptığı değerlendirme sonuçlarına göre, çocuğun disipline edilmesi ve yeni şeyler denemek için yeterince olgunlaşması durumlarında alınacak kararlarda, ebeveynlerin hangisinin ağırlıklı olduğu incelenmiştir.  Buna göre babalar, çocuklarının yetiştirilmesiyle ilgili kararları annelerle eşit olarak, birlikte aldıklarını belirtmektedirler. Anneler, babaların çocuklarının yetiştirilmesiyle ilgili kararları annelerle eşit aldıklarını belirtmektedirler.
2.c.2. Çocuk Yetiştirme Görevleri alt alanında 7 soru vardır ve babaların kendilerine ilişkin yaptığı değerlendirme ile annelerin babalara ilişkin yaptığı değerlendirme sonuçlarına göre, ilgili görevlerin babalar tarafından yerine getirme sıklıkları incelenmiştir. Buna göre babalar, çocuklarının yetiştirilmeleriyle ilgili görevleri bazen yerine getirdiklerini belirtmektedirler.  Anneler, babaların çocuklarının yetiştirilmeleriyle ilgili görevleri bazen yerine getirdiklerini belirtmektedirler.
2.d. Erişilebilirlik alt alanında 9 soru vardır ve babaların kendilerine ilişkin yaptığı değerlendirme ile annelerin babalara ilişkin yaptığı değerlendirme sonuçlarına göre, babaların çocuklarıyla etkileşimi dahilinde hazır bulunuşlukları incelenmiştir. Buna göre babalar, erişilebilirlik alanındaki görevleri bazen yerine getirdiklerini ve erişilebilirlik kat sayılarının orta düzeyde olduğunu belirtmektedirler. Anneler, babaların erişilebilirlik alanındaki görevleri bazen yerine getirdiklerini ve erişilebilirlik kat sayılarının orta düzeyde olduğunu belirtmektedirler.
3. Çeşitli Demografik Değişkenler ile Babaların Zihin Engelli Çocuklarının Yetiştirilmesine Yönelik Etkinliklere Katılım Durumları Arasındaki İlişki.  Bu bölümde, ailenin ekonomik düzeyi (aylık hane geliri), babanın haftalık çalışma saatleri toplamı, zihin engeli çocuğun cinsiyeti ile babaların zihin engelli çocuklarının yetiştirilmesine yönelik etkinliklere katılım durumları arasında ilişki olup olmadığı sorusuna yanıt aranmaktadır. Bu soruyu yanıtlamak için babaların kendilerine ilişkin yaptığı değerlendirme ile annelerin babalara ilişkin yaptığı değerlendirmenin sonuçlarına bakılmıştır.
3.a. Ailenin Ekonomik Düzeyi (Aylık Hane Geliri) ile Babaların Zihin Engelli Çocuklarıyla İlgili Etkinliklere Katılım Durumları Arasındaki İlişki. Babaların kendilerine ilişkin yaptıkları değerlendirmeye göre uygulanan Pearson r bağıntı testi sonucunda, ailenin ekonomik düzeyi (aylık hane geliri) ile babaların zihin engelli çocuklarının yetiştirilmesine yönelik etkinliklere katılım durumları arasında anlamlı bir ilişki bulunamamıştır. Annelerin babalara ilişkin yaptıkları değerlendirmeye göre uygulanan Pearson r bağıntı testi sonucunda, ailenin ekonomik düzeyi (aylık hane geliri) ile babaların zihin engelli çocuklarının yetiştirilmesine yönelik etkinliklere katılım durumları arasında anlamlı bir ilişki bulunamamıştır.
3.b. Babanın Haftalık Çalışma Saatleri Toplamı ile Zihin Engelli Çocuklarıyla İlgili Etkinliklere Katılım Durumları Arasındaki İlişki.  Babaların kendilerine ilişkin yaptıkları değerlendirmeye göre uygulanan Pearson r bağıntı testi sonucunda, babanın haftalık çalışma saatleri toplamı ile babaların zihin  engelli çocuklarının yetiştirilmesine yönelik etkinliklere katılım durumları arasında anlamlı bir ilişki bulunamamıştır. Annelerin babalara ilişkin yaptıkları değerlendirmeye göre uygulanan Pearson r bağıntı testi sonucunda, babanın haftalık çalışma saatleri toplamı ile babaların zihin engelli çocuklarının yetiştirilmesine yönelik etkinliklere katılım durumları arasında anlamlı bir ilişki bulunmamıştır.
3.c. Zihin Engelli Çocukların Cinsiyetlerine Göre Babaların Çocuklarıyla İlgili Etkinliklere Katılım Durumları.  Babaların kendilerine ilişkin yaptıkları değerlendirmede, zihin engelli çocukların cinsiyetine göre babaların çocukları yetiştirilmesine yönelik etkinliklere katılım durumlarının farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek amacıyla uygulanan bağımsız gruplar t testine göre iki grup ortalamaları arasında, anlamlı bir fark bulunmadığı saptanmıştır. Bu durumda, zihin engelli çocukların erkek ya da kız olmasına göre babaların çocuklarının yetiştirilmesine yönelik etkinliklere katılım durumlarının farklılaşmadığı söylenebilir. Dolayısıyla bu çalışmada, cinsiyet faktörü, annelerin değerlendirmesine göre, babalarının zihin engelli çocuklarının yetiştirilmesine yönelik etkinliklere katılım durumlarını farlılaştıran bir değişken değildir.
Bu araştırmada elde edilen bulgulara göre, babaların zihin engelli çocuklarının yetiştirilmesine yönelik etkinliklere genel katılım durumları, babaların kendilerini değerlendirmelerine göre %60; annelerin babaları değerlendirmelerine göre ise %57’dir. Bu bulgulardan hareketle babaların engelli çocuklarıyla ilgili etkinliklere genel katılım durumlarının ortalamanın üzerinde olduğu söylenebilir.
Araştırmanın bu bulgusuna paralel olarak, Erkut, (2003); Jacobs ve Keeley, (2006); Sagi, (1982); Shields, (1998); Rich, (2002); Roopnarine, (1999) tarafından yapılan çalışmalarda, babaların zihin engelli çocuklarının yetiştirilmesine yönelik etkinliklere genel katılım durumlarının ortalamanın üzerinde olduğu belirlenmiştir.
Babaların, alt alanlardaki etkinliklere katılım durumları incelendiğinde katılımın bazı alt alanlara göre farklılaştığı görülmektedir. Hem babaların, hem de annelerin, baba katılımına ilişkin yaptıkları değerlendirmelere göre, babalar “Katılımın Değerlendirilmesi” alt alanında çocuklarının yetiştirilmesi ve bakımıyla ilgili düzenlemelere katılmaktadırlar. Babalar, “Çocuk Bakımı” alt alanında çocuklarının bakımıyla ilgili sorumluluklara seyrek olarak katılmakta, “Çocuğun Sosyalleştirilmesi” alt alanında çocuklarının sosyalleştirilmesiyle ilgili sorumluluklara ise bazen katılmaktadırlar.
Babalar, “Çocuk Yetiştirme Kararlarında Etki” alt alanında çocuğun yetiştirilmesiyle ilgili kararlara annelerle eşit oranda katılmakta, “Çocuk Yetiştirme Görevlerini Yapma Sıklığı” alt alanında çocuklarının yetiştirilmesiyle ilgili görevlere ise bazen katılmaktadırlar. Babaların “Erişilebilirlik” alt alanında zihin engelli çocuklarına erişilebilirlikleri ise orta düzeydir. Görüldüğü gibi babalar zihin engelli çocuklarının yetiştirilmesine yönelik etkinliklerde, “Çocuk Bakımı” alt alanında düşük, diğer alt alanlarda ise orta düzeyde bir katılım sergilemektedirler. Baba katılımının “Çocuk Bakımı” alt alanında yer alan görevlerde düşük olması, bu alt alandaki görevlerin babanın çocukla doğrudan etkileşim içerisinde olmasını gerektiren görevler olmasından kaynaklanabilir. Nitekim Cavkaytar ve diğerleri (2004) tarafından yapılan araştırmada babaların çocuk bakımı sorumluluklarına annelere göre daha az katıldıkları gözlenmiştir. Yine aynı şekilde Levy-Shiff ve Israelashvilli (1988) ile Sucuoğlu ve diğerleri (1993) tarafından yapılan baba katılımı araştırmalarında çocuk bakımı sorumluluklarında babaların düşük bir katılım sergiledikleri belirlenmiştir. Young ve diğerleri (1994), çalışmanın bu bulgusundan farklı olarak, anne baba değerlendirmelerine dayalı olarak gerçekleştirdikleri çalışmalarında gelişimsel yetersizliği olan çocuk babalarının tüm katılım alanlarında benzer bir katılım sergilediklerini belirlemişlerdir.
Bu çalışmanın bulgularına göre, çocuğun öncelikli bakım sağlama sorumluluğunun ağırlıklı olarak anneler tarafından üstlenildiği belirlenmiştir. Ayrıca, “Çocuk Bakımı ve Sosyalleştirme Sorumluluğu” alt alanlarında yer alan görevlerin yüzdelik sonuçlarına bakıldığında, bu görevlerin birinci sırada anneler, ikinci sırada babalar ve üçüncü sırada geniş ailelerde anne babalar haricinde evde çocuğun bakımıyla ilgilenen bir diğer kişi tarafından yerine getirildiği belirlenmiştir. Araştırmanın bu bulgusu, Sagi (1982), Shields (1998), Roopnarine (1999), Young ve diğerleri (1994) tarafından yapılan baba katılımı çalışmalarındaki öncelikli bakım sağlama sorumluluğunun ağırlıklı olarak anneye ait olduğu bulgusuyla tutarlılık göstermektedir.
Demografik değişkenler ile baba katılımı arasındaki ilişkiye dair bulgular incelendiğinde, ailenin ekonomik düzeyi (hane geliri) ile babaların zihin engelli çocuklarının yetiştirilmesine yönelik etkinliklere katılım durumları arasında ilişki bulunmamıştır. Bu bulgu, Riposo (1999) ve Roopnarine’nin (1999), hane geliri ile baba katılımı arasında ilişki olmadığı yönündeki araştırma bulgularıyla tutarlılık göstermektedir. Bununla birlikte, ailelerde artan hane gelirinin babaların çocuk bakımı ve yetiştirilmesinde katılım durumlarının olumlu yönde etkilediğine ilişkin araştırma bulguları da vardır (Hossain, 1992; Jacobs ve Keeley, 2006; Shields, 1998; Sagi, 1982; Tiedje, 1993).
Normal gelişim gösteren çocukları temel alan katılım araştırmaları incelendiğinde, ailenin ekonomik düzeyi (hane geliri) bağlamında babaların kendilerini sadece finansal destek sağlayıcı olarak algılamaları, baba katılımı önündeki engellerin başında gelir (Quinn, 1999). Ancak, bu araştırmada çocuğun özür durumundan ötürü  babaların çocuklarının yetiştirilmesine yönelik etkinliklere katıldıkları ve babaların finansal destek sağlama misyonlarının katılımın önüne geçmediği söylenebilir.
Araştırmada, babanın haftalık çalışma saatleri toplamı ile babaların zihin engelli çocuklarının yetiştirilmesine yönelik etkinliklere katılım durumları arasında anlamlı bir ilişki bulunamamıştır. Ancak, çeşitli katılım araştırmalarında işlerine daha az zaman ayıran babaların çocuklarıyla ilgili etkinliklere katılım oranları yüksek çıkmıştır (Becker, 1981, Akt. NCOFF, 1999; Radin & Harold-Goldsmith, 1989). Normal gelişim gösteren çocuklarla ilgili katılım araştırmalarına bakıldığında, babalar haftalık çalışma saatlerinin yoğunluğunu, çocuklarının yetiştirilmesine yönelik etkinliklere katılmada bir engel olarak algılamalarına karşın, bu çalışmada babaların, çocuğun zihin engelli olması ve normal gelişim gösteren bir çocuğa oranla bakım ve yetiştirme sorumluluklarının fazla olması nedeniyle, haftalık çalışma saatlerini baba katılımına engel olarak algılamadıkları söylenebilir.
Bu çalışmada, anne babaların yaptığı değerlendirmeler sonucunda, zihin engelli çocuğun cinsiyetine göre babaların çocuklarının yetiştirilmesine yönelik etkinliklere katılım durumlarının farklılaştırmadığı görülmüştür. Bu araştırmanın bulgularına paralel olarak, Shields (1998) tarafından Afro-Amerikalı babalarla ve Roopnarine (1999) tarafından Hindistanlı babalarla yapılan iki ayrı çalışmada, babaların çocuklarının yetiştirilmesine yönelik etkinliklere katılım durumlarının, cinsiyet faktörüne göre farklılaşmadığı saptanmıştır. Bununla birlikte babaların erkek çocuklarının eğitimine, kız çocuklarına nazaran daha yoğun katıldıkları hipotezini destekleyen (Pleck, 1997) ve baba katılımı ile erkek çocuklarının bilişsel gelişimi arasında birlik olduğunu ortaya koyan araştırmalar da (Radin, 1981; Ziegler, 1980) vardır. Baba katılımıyla ilgili Amerika’da Beyaz babalarla yapılan çalışmalarda babaların erkek çocuklarının bakımı ve yetiştirlmesiyle ilgili etkinliklere, kız çocuklarına oranla daha çok katıldıkları saptanmıştır (Baruch & Barnett, 1981; Easterbrooks & Goldberg, 1984; Marcus, 1985). Normal gelişim gösteren çocukların yer aldığı Türk aile yapısı incelendiğinde ise, erkek çocukları yetiştirmenin babanın, kız çocukları yetiştirmenin annenin görevi olduğu yönünde bir algılamanın olduğu görülmektedir (Güler, 1992). Ancak, bu çalışmanın bulgularına dayanılarak, çocuğun zihin engelli olmasının cinsiyet faktöründen daha ağır bastığı ve baba katılımının zihin engelli çocuğun kız ya da erkek olmasına göre farklılaşmadığı söylenebilir.
Aile içi ilişkilerde babanın rolü ve baba çocuk etkileşimine ilişkin literatür normal gelişim gösteren çocukları merkeze alarak oluşturulduğundan baba katılımının düşük olduğu konusunda genel bir eğilim vardır. Ancak çocuğun engelli olması her şeyin önüne geçerek babaların çocuklarının yetiştirilmesine yönelik etkinliklere, anneler kadar olmasa da, aktif katılımını beraberinde getirmektedir (Smith, 1986). Bu araştırmanın bulguları da, babaların zihin engelli çocuklarının yetiştirilmesine yönelik etkinliklere çeşitli seviyelerde katıldıklarını göstermektedir. Bu araştırmanın sonuçları doğrultusunda, çocuğun zihin engelli olmasının baba katılımı üzerinde belirgin bir etkisi olduğu söylenebilir.
Araştırma bulguları doğrultusunda, engelli çocuğa sahip babalara yönelik uygulamalarda,
• Babaların engelli çocuklarının yetiştirilmesine yönelik baba eğitimi programları geliştirilebilir.

• Babaların, düşük bulunan katılım alanlarında katılımlarının artırılması, yüksek bulunan katılım alanlarında ise katılım durumun sürdürülmesi amacıyla, okullarda yürütülen yüz yüze grup eğitimlerine, ev ziyaretleri aracılığıyla gerçekleştirilen bire bir eğitime ya da uzaktan eğitim uygulamalarına ağırlık verilebilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder